arabaların giremediği dar sokaklarda (eblahan-hasdane-hapis vb) cebinde 100 gr garpız çekirdeğe yiyerek gezinmek, eski sinemaların önünde çekiliş yaparcasına süzülmek, sıcak dırnaklının içine kirik ali'den alacaan sıcak datlı koyup yimek, bir bahar gecesi damda yıldızları sayarak yatmak, sabahleyin ananın aaşamdan, üzerine şekerle biraber, süt gaymağı sürttüü dırnaklı ekmee yiyerek kakmak...... antebin özlenmeyen bişeyi, özlemedim bi dakkası yok velakin.
adam gurbetdeyken daha eyi anlıy sahı, evvelden burnundan yittii her şeyi burnu yerde sürtüne sürtüne arıy da işde iş işden geçiy, nedek allah hepimizi sevdiglerine gavuşdursun, olan arhadaşlarda gıymetini eyi bilsinler...
inönü caaddesinden, kırgayağa doğru daracık yollardan yürümek,
öretmen evinde sıcak bi mola vermek,
maarifi belediye pasajı gullanılarak geçilip, suburcunda bi dilim burmalı gadayıf yimek,
almacı bazarında baharat gokusundan bi hoş olmak,
bakırcılar çarşısında gezinirken yaşlı amminin çekiç seslerini duymak,
kaleye çıhıp aha benim evim şoralık diye evini göstermek,
şeyle bi mayıs aşamında, gavaklıkda, taze sarmısakla yapılmış kıyma kebabını yirken
2 dublede arahı atmak.
baklava ve bütün tatlılar
kaçak çay ve poğaça-simit......
adam gibi kebap ve ciğerci mıstavanın ciğeriynen gavurması(şehreküstüdeki mıstava ustanın yeri)
anamın tüm yemekleri
ve gurban olduğum antebin sokaklarında it gimi serseri gimi dolaşmayı özledim ula
bi tek ramazan kahkesi... o kadar.
yoksa herkesin herkesi tanimasi, bir sekilde yuz yil once bi kiz alip vermeynen butun antebe hisim akraba olmus olmak, her gittigin yerde damali esek kimi belirlenmen, dedikodunun senden once eve varmasi, hayatini ha bire "el ne der ola?" diyerek yasamak.... o "el"in cenesinin bir turlu durmamasi, herkesin diger herkesin her isine buyuuuuk bir rahatlikla mudahaleye kendinde hak gormesi, begenmedilerse aninda kinamalari. kinamakla kalmayip bire bin katarak, boynuna da can takarak kabullerde anlatmalari...
sirf eltinden gorumcenden geri kalmamak icin sacma sapan seylere para vermek.. hic bir fikri olmayan, son kitabini liseyi bitirdigi gun okumus olan anti entellektuel insanlarla gun gecirmek...
(1990a kadar, sonra durum nedir bilmiyorum) bir tek kitapci olmayan, kiz kiza ne bir sinemaya ne kafeye gidememek...
hiiiic cekilecek dert degil.