muhabbeti güzeldir, ganı şirin çalar..
üzüm bekmezinden kebab yimekten, benzi gırmıziya çalar..
dülbeke yoksa, oynamiya tepsi çalar..
çeyiz giderken, gız evinden tabak gaşık çalar...
avradının işlediği oyanın rengi leylahı çalar..
avrad olmiyan avradın aşı, sası sası çalar..
seviyk tama yorum, tahıp da mı etmiyek der, gızın gönlünü çalar...

telefonunda oynag yada dımtıs bi melodi çalar..
gapıyı duyuramazsa, tahayı çalar..
ciğerin lafını, beyranın adını duyduu kimi garnı zil çalar..
halı yıhiyorken ( (bkz: antep incelmesi) ) arap sabunu çalar..
şahak şahak ayrılan topuuna vezirin yağı çalar.
havliyan ite, daş çalar..
aba güreşinde rakibine döş çalar.
aşiretleri eyi davul-zurna çalar.
antebin gızı yaman olur, gaşını gözünü boyeyib masim uşaan gönlünü çalar..
her düğünün sonunda disko havası çalar.

- antepli
- keyif olursa* çibik çalar
- gafasına yatmazsa antep garası çalar
- merhametlidir nevseye guymak çalar
- sağlığına düşkündür yüzüne merhem çalar
- üşürse ibibik çalar *
- ağzının dadını bilir ekmeğe nutella yerine salça çalar
- işi beğenmezse maymana çalar *
- azimlidir tekeden teleme çalar *
- işler tıkırında giderse götü dümbelek çalar *
- her zaman ama her zaman dokuz gapıya doksan değnek çalar...

fuhara sümüğü gibi, adamı yere çalar

düğünde çibelek çalar

nefseye guymak çalar

yuharıbayırda beyaz şahinle gederken hey seksi leydi çalar

ceyiz almaya gedince gız evinden tabak gaşşık çalar

dünyayı götüne çalar

tang denen içecek tozu yeni çıkdıııı zaman bi arkadaşımız bu tozu suyla karıştırmak suretiyle içeceğin hazırlanması faaliyetini de söz konusu "çalma" tabiriyle ifade ediyordu.

örn: geling uşaklar bi tenk çalak içek de serinniyek acı...

sümöünü asbabının golağzına veyaghud üsd dudaaına çalar
burnunun boghunu alatirik direene çalar
sooukda galırsa gıragı çalar
rüzgarda galınçı sam yeli çalar ya da boyraz çalar
çükü daşşaaına deng gelirse götü tramped çalar
güneşde fazla galırsa gün çalar,
pareyı bol bulunçu felegden bi gece çalar
bahalı buldoou mandelin,pertughul her nedense acımtırak çalar
bahalı buldoou burgul simid birden bire hımsıyk çalar
ooluna verilmiyen gıza bok çalar,gara çalar
gaynanasının sandığında ne olduğunu örgenmek için uyurken beline bağlı olan sandıının anakdarını çalar
yiğidi öökelendi mi harrik çalar
gaynananın beenmedii yimek acı birez sası çalar
işi gücü yoksa gırk gapıya gırk deynek çalar
keyfi yerine gelirse zılgıt çalar
işler iyi giderse etekleri zil çalar
acıkırsa garnı zil çalar
alatirik direenin dibine oturur dümbelek çalar
zanatkarı cumbuş,abdalı davıl zurna çalar

herifi yah çektikten sonra zılgıt çalar.

kaale almazsa "götüne çalar"
bazen yimee "şirmen çalar"
rezil etmek isterse "düdee goyar çalar"
gıçında bişik olursa "anası götüne yağ çalar"
bazen allah "anteplinin ekmeene yağ çalar"
bazen ireçeller "garınçası çalar"
bir süre sonra rafıı "acımık çalar"
çocuğu sokakta "deerme çalar"
anası oolunung "hampasını çalar"
eyi süt bulursa "yoort çalar"
üşürse "ıbıbık çalar"
bazi arvatların yimee "yavan çalar"

güney afrikaya dünya kupası maçına gettiğinde vuvuzela çalar.

ifdarda bi tabak yimek vermek için gonşu gapısı çalar

bazen allah "anteplinin ekmeene yağ çalar"
eyi süt bulursa "yoort çalar"
çok ağlayan uşanın ağzına terlik çalar
telefonunda oynag yada dımtıs bi melodi çalar..
eyi bi şeyi taklid edip hemen fikir çalarlar...
antebin gızı yaman olur, gaşını gözünü boyeyib masim uşaan gönlünü çalar..