sofrada, 181 cm boyunda, 90 kilo ağırlığında böyük gardaşının önündeki lahmacuna uzanmaktır...

onu bunu bilmem benim uçun eñ böök risk şu an antepde kalan % 3 antep yerlisinin de heç kalmaması.allah esirgiye bes.

antepli için risk sonbaharda salça ve balcan gurutmaktır...

tarpadanak gelen misafire alınan dondurulmuş içli küfdeynen yuvarlamadır*

kasım-aralık aylarında yağmur yağar mı ola diye korkmadan sahreye gidebilmektir.

üniversitede klasik bir hikaye vardır. risk nedir? bu soruya antepli birinin verebileceği cevaplar

- eve ağır misafir gelecekken tanımadık kasaptan et almaktır...

- söylemez pasajından aypon * almaktır...

şortla camiye girmektir.. *

misafir sever düşüncesiyle lahmacunun yarısını sovanlı yarısını samsaklı yaptırmak, ki genelde yemeğin sonunda samsaklı açık ara farkla öndedir.
eltilerden biri duymadan diğer eltiler ve görümcelerin gaynananın evinde toplanması
yuvalama yada ufak köftenin hamuruna ''azıycık koyarsam bişey olmaz'' düşüncesiyle tavuk eti koyulması
salça zamanının geçmesi ve optimum güneş ışığı almaması sonucunda salçanın yeterince kırmızı olmaması
fıstıklı bayram kurabiyesinin hamuruna yeşil ötesi olsun diye gıda boyası eklenmesi, ki o zaman azıcık fazla pişerse rengi kahverengiye çalar **
evin hanımından habersiz beyin son anda eve fazladan misafir çağırması sonucunda yemeğin yetmemesi kaygısı
altın gününde fırına gönderilen peynir böreğinin fırıncıya yapılan tüm ''içini çok koy ekmeğini az'' uyarılarına rağmen börek sayısı çok çıksın diye fırıncının bu uyarıyı göz ardı etmesi

karşı taraf "teşekkür ederim" dediği halde,göynü olmayarak lüzumsuz ısrar yapması sonucu karşı tarafın yemeği kabul etmesi.

-mamet gopar la.
+yimiyorum aam.
-la hele hele...
+yeniyidim...*
-bi parça yav.
+off...getir şo tarafını...
-*...al rafıg al...

kızını dışarılı birine vermektir. *
zira onca çeyiz kime gösterilecek?

antepli bir avradın antep işi yatak örtüsü serili yatak odasına herifinin tek başına girmesine izin vermesi risktir...****

yæğmurlu havada sahreye gidip mænğal yækmakdır.