nene : goca gene sobaya odun atmış oğlum ataş bastı kele acı şu pencereyi yılındır.
dede : yog oğlum yog demin elimiz ayağımız buydu diiiydingiz şimdi pencereyi yılıtıysıngız.
nene : kele acı hös hös . herşeye garışma sen .
dede : eyi ağam siz bilirsingiz bir daha ben garışmam ha sobaya.
nene : saa garış diyen var mı goca.
genelde kapı ve tağa için kullanılan, tam türkçe karşılığını henüz bulamadığım, kapıyı veya pencereyi az/yarım açık bırakmag.
ayrıca dışarılı bir rafıkıma layoorum acı navar tağayı yilit, buydum dediğimde "bu hangi yabancı dil?" demesine neden olan kelimelerden biri.
yılık sözlüğü bu hafif aralık manasıyla antebimize özgüdür ancak yine antebimize özgü ve yurdun diğer yelerinin bazılarında da kullanılan yılışık,cıvık yugha anlamıda vardır....ayrıca yılık korkmuş,bezmiş,gözü kırılmış,cesareti kaybolmuş anlamında da kullanılır.yani antebin joker kelimelerinden biridir
-beegh anam yeen de yılık bu avrat.bi herif görse aazına girici utanmasa burada yugha ,yenlicek, yılışık manasındadır
-maasim övey ana elinde işden yılık acı onu şeyle allah halı vakdı eyi,işi az bi yere gelin etse de maasim azıcık irahed edse..burada gözü kırılmak,bezmek,usanmış olmak anlamındadır
hatta ürkek atlar için "güççüggen yidee kötek yüzünden gözü yılık "derler.bu tür hayvanlar ürkek ve huysuzdur.aniden hiç sebep yokken basit bir harekete çok şiddetli tepki verirler