afat adında bir ot var... o otu bir iki gün suda bekleterek elde edilen suyu içirilirdi...tadı acı içmesi zor olan bu su aralıklarla içilince korku neticesinde oluşacak hastalıkların önlemi alınırdı...
yumma:yıllardır ilginç bayan isimlerimizden birisi diye bilirdim...gomşumuz bir "yumma deyze" vardı aklıma hep o geliyordu...tdk sözlüğünde antep yöresinde "gelin" anlamında kullanıldığı yazıyor
kilis hacısı: hac farzını yerine getirip ancak hacı olmanın gereklerini yerine getirmeyen kimseler için kullanılır...
- aağ sahallı hacı haramiyn adam bi kötülük gelmez o adamdan
-sen öyle san. o adam hıs hıs arahı da içiy namaz da gılmey ne hacı olmalı o,olsa olsa kilis hacısı olur.beytullaha gurban olsun
ia fırıldak,rüzgar gülü anlamında...vantilatöre fırfırı denilmesinden daha yaygın olarak rüzgar gülüne fırfırı denir.
uşaklıımızda babamıza naaden yalvarırdık bize fırfırı al dey...hey gidi günler hey! ...daha sonra okulda el işi dersinde yapılmasını bileme ööörettiler
oolum dey söylemeym,yeen seviy antepliceyi...eyide biliy ha!...laf aramızda bazen eyle hanekler ediyki ben bileme bilemeym de bilmedemi de belli etmeym...
1950 li yıllarda nişanlı bir kıza arkadaşları nişanlısının nasıl birisi olduğunu sorarlar.yakışıklı mı,boylu poslumu mu...kız utana sıkıla cevap verir" şey yahışıklı olmasına yahışıklı .yanı anneycanız ne cip uzun ne cip kısa"
ortalık kahkahadan yıkılır.kahkahaların sebebi çok geçmeden anlaşılır.damat adayının adı necip'tir.***
antepi uzaktan sevmek asklarin en guzeli mi: hep gurbetlik yaşadık,kimi zamanlar hasrette çektik.
ancak bu başlık dışarıdan hasretlik çeken antepliler için.
duygularını bizimle paylaşsınlar...
antep aşkı neymiş anlasın dünya alem
eskiden cuma günlerinin resmi haftasonu tatili olduğu günlerden kalma bir ifade...yani şimdiki cumartesi gününün konumunda olan perşembe gününün adından türetilen bir kelime.perşembe=hamis,dolayısı ile perşembe günü alınan haftalık ücretin adı da "hamislik" oluyor...
pazartesi=isleyn
salı=telate
çarşamba=erbaa
perşembe=hamis
cuma=cuma
cumartesi=sep
pazar= ahad
bayram arefeleri ve gecesini ibadetle geçirmek isteyen antep hanımlarının hem ibadet hem yemek yapmalarına imkan tanıyan bir yemek türüdür yuvalama...tesbih tanesini andıran pirinç köfteciklerinin her bir tanesi için getirilen kelime-i tevhid yuvalamayı bir anlamda kutsanmış bir yemekde yapmaktadır.zaman tünelinde tesbih kısmı unutulsa da yuvalamanın ramazan bayramlarının değişmez yemeği olmasının nedeni budur.
garinin oğlanı sel götürmesi:antep yöresinin mevsim özelliklerini özetleyen bir deyimi...ılk baharın sağanak yağmurlarında oluşan selleri işaret eder.oğlak koyun ve keçilerin doğum zamanını,selin götürdüğü şeyinde hem (bkz: gari)(ihtiyar kadın)hemde oğlak (keçi yavrusu) olması selin çok büyük boyutta değil,küçük boyutta olacağını tarif eden mükemmel bir anlatımıdır.
"birden yağmura tutulduk anam"
"ee tam da garinin oğlaanı selin aldııı günlerdeyk taman"
bir yemeğin pişmesi için od (ateş) ne kadar gerekli ise,bir kadının ezilmemesi için de öncelikle kocasının o'na değer vermesi gerektiğini anlatan,(rahmetli annemin sıkça kullandığı) bir deyim...
degirmi:kare...veya kareye yakın dörtköşe şekil...
"avuç içi gibi des değirmi arsası var"
antep'in önemli semtlerinden değirmiçem'in adı da ordan gelmektedir."kare şeklinde çimenlik yer "anlamı taşır
elatına binip çalımsatmak diye buna denir.
bizene cimbomdan fenerden veya bir başkasından... gaziantepspor süper ligde ise onunla sevinir onunla üzülmektir antepliye düşen gerisi abesle iştigaldir,boyalı medyaya alet olmaktan ibarettir.
dünyanın başka hiç bir ülkesinde başka bir şehrin takımını tutmak gibi bir ucube davranış biçimi yoktur.örneğin bir barcelonalı real madrid'i tutmaz asla...