asıl amacı, fıstığı kırmak değil çatlatmak olup, tavsiye edilen kullanım şekli aşağıdaki gibidir,
fıstığın önce ortasından bastırarak çatlaması sağlandıktan sonra, kıç tarafından (abartmadan insan gibi sıkılır) ve açılan ağızdan, içine parmak derisi sokulmak suretiyle konvansiyonel fıstık yeme moduna geçilir.
böylece kabukları ayırmak için tırnaklara binen yük azaltılmış, hem de dişleri yıpratma sorunu ortadan kalkmıştır. eğer fıstık taze ise sadece sıkma işlemi sırasında iken bile fıstık çekip alınabilmektedir. tasarım harikası, diş dostu ve metaldir.
kullanım dozajı ise, hasta tarafından rahatlıkla ertesı gün anlaşılabilir.
ekmek arasi nohut istediginde kendisine yoneltilen manasiz bakislara ayni sekilde "nooruyonuz legn, ne bahiyniz asabi merkep kimin" diye cevap verdiginde...
sarıgül'ün ve bu adamın ıyı mı kötü mü olduğuna asla karar verilemez. zira hitabet ve dikkat dağıtmada çok iyidirler. çok iyi oldukları için laf yerler. ılginçtir * halkın içinde hep bir memnuniyet esintisi + "galiba çok pis dolandırıcı bu!" vs. şeklinde karmaşık bir his paketi oluşmasına sebep olurlar. en azından şu anda görece güzel şehirleşmiş antebimiz bambaşka şekilde de gelişebilir ve dudaklarınızı uçuklatacak şekilde peşkeş çekilebilirdi. (bkz: mecidiyeköy)(bkz: şişli)(bkz: gayrettepe). şimdi çekilip çekilmediğini bilemiyoruz elbette. en azından ne ettiyse, bir yandanda şehir planlama yaparak etti demek çok da uçuk olmaz. *
bir adet tuğlanın üst kısmına açtığımız deliklerden sıçan govalayanların fitillerini çıkartıp belli bir sırayla yakmak suretiyle (o zamanlar irak-ıran savaşından nasıl etkilendiysek) uçaksavar benzeri seri atış imkanı da yakalanabilir.
yalnız konu komşunun balkonuna gider, teyzelerin elini kolunu yakar, amcalardan dayak yersin, sonra gelip, "hayın ammoolu, nişlicik şinci, peğmezim sıziy!" diye baarmayıcın... nişan almanın pek bir faydası yoktur gösterdiğin tarafa doğru biraz gider, bir yerden sonra sapıtır
yoorum sinciki isimlerini gurcalatamiycim aci idare ediverin. evvel zamanlarda (1986) girhayaan ordan ta dsi arhasindaki dimdizlahh arsaya dasindiiydik. (sigortadan eski otogara gidermis kimine dondugunde kalyon insaatin dortyolaazi ). h.konagi tugay olsa gerek zaar ona bindingiydi baspinar yoluna dogru vurur idi. amma karayilan karsiyaka ya bindingiydi ammoolu oyle datli oluydikine. coh hosuma gettiydi demek ki. yanniz cok yohudu, bekle bekle gan iserdik.
ekmek arasi nohut istediginde kendisine yoneltilen manasiz bakislara ayni sekilde "nooruyonuz legn, ne bahiyniz asabi merkep kimin" diye cevap verdiginde...
sarıgül'ün ve bu adamın ıyı mı kötü mü olduğuna asla karar verilemez. zira hitabet ve dikkat dağıtmada çok iyidirler. çok iyi oldukları için laf yerler. ılginçtir * halkın içinde hep bir memnuniyet esintisi + "galiba çok pis dolandırıcı bu!" vs. şeklinde karmaşık bir his paketi oluşmasına sebep olurlar. en azından şu anda görece güzel şehirleşmiş antebimiz bambaşka şekilde de gelişebilir ve dudaklarınızı uçuklatacak şekilde peşkeş çekilebilirdi. (bkz: mecidiyeköy)(bkz: şişli)(bkz: gayrettepe). şimdi çekilip çekilmediğini bilemiyoruz elbette. en azından ne ettiyse, bir yandanda şehir planlama yaparak etti demek çok da uçuk olmaz. *
karayilankarsiyaka
