bu öpüş verip alışveriş yapma lafı bize mahsus, dışarda sööleyince duyanlar gülmekten ölüyor.

olay istanbulda geçiyor....

w- sabaaa xx yere gedmelisiiz...
t -neyle gedicik
w-otobosa bin get
t -otobos bedeve sanhı, ne vericik öpücükle mi biniliy?
z* -abooooo, otobosa öpücükle biniliyse benim şoförü öpmem yetmez, bi de sıhı sıhı sarılmam lazım.
w-niye
z- garşıya * otobos çüt bilat...

-yav neediym neediym dövmek istemiyorum,psikolojisi bozulur, bişey olur,doktor ikna et dedi vs vs vs
- dövücün gerekiyse dövücün...aazıyın üsdüne iki tene çarp bahıym bi daa yapıy mı, aha bu oolan da size yeter, sabah vara döveydim dersin, sonradan sonraya da size bi kibarlık geldi meram,psikolojisi bozulurmuş..
-????
psikoloji merahlısı anasının tüm çabalarına rağmen iş olacaana varır. bir sabaa garşı, sabrın taştıgı yerde oolan bi fasıl köteeni yir, sanki sihirli bir deynek değmiş kimi sorun o saat ortadan galhar..proplemli çocuk, sopayı yidikten sonra proplemin bizzat gendine gıcık olmuştur.
psikoloji biliminin bi türlü getiremedii huzur, nihayet eve gelmiştir.
bu olaydan sonra gocaa profesörlerin yazdıı 'uşak nası böödülür, anası çalışıysa bu uşaklara neetmeli, bu oolan beni niye dinlemey' konulu bütün kitaplar 'bunu yazanın çocuu bile yoktur ellaam, naader de para verildi bunnara' diyerekten gardolabın üstüne galdırılır.şeyle saalamından altı laylon bi terlik el altına gonulur.

bizim ailede kadınlar için gelenektir yazlıkta okey oynamak... sanhı baa maaş vericiler her ööle yemeenden sonra ve her akşam yemeenden sonra illa oynanmalı..kadınların ısrarı ile oynanır, gocalarıynan oynarlar..
masaya mutlaka bilmem ne gaavesinden alınma yeşil çuha serilir*..kocalara çok güvenmeli deelsiin çünkü taş çalabilirler, ruhun duymaz..yahalanınca da 'ben oyuna renk gelsin diye şeettim' derler..o yüzden arada bir 'kak bahıym ayaaa' deyip cepleri yoklamakta fayda vardır...
skoru kadınlar tutar*yoksa gocalar orda da bi iş çevirebilir..
son furya, yer okeyi denilen bir türünün oynanmasıdır..gayretli gayretli oynayan hatunların keyfi gocalardan birinin 'yeter heerif gabillik humarcılarına döndüüz haa, ben gediym kürsüde otura otura gıçım aarıdı' demesiynen son bulur...'allasen otur hele' derler, adamceez ağrıyan gıçının da etkisiynen 'yav zorla mı oynadıcıız, istemeym, zati sizin sülale sever humarı' der.son cümle karısından fırça yemesine sebep olur ama oyundan kurtulmuştur..'sevmeyseez yeşil çuhanın eviizde ne işi var' diye diye yumuşak bi goltuua sığınır..*....
ondan sonra gaçan gocanın yerine çocuklardan biri oturtulur, ben önerildiğimde kimin eşi olacaksam o itiraz eder..yok eşli deelse illa ben çaarılırım çünkü benim sonuncu olacaam kesin olduğundan diğerleri rahat rahat oynar*..
ama diğer gızlar*, ana tarafının humar sevgisini, baba tarafının taş çalma gaabiliyetini genlerinde barındırdıklarından oyunun harareti yükselerek devam eder*.. masanın altından ayak parmaanın arasında eşine taş veren, kaybedeceğini anlayınca yanlışlıkla (!) ıstakaları deviren,cazgırlıkla kaadı gadınların elinden alıp karşı taraf kazandıı halde puanları gendine yazan harpte kaybedip masada kazanan, okeyi deeştirip karşıya yutturmaya çalışan oyuncular hep bu gızların arasından çıkmıştır...sonunda illa bi anlaşmazlık çıkar..
elemi-yav ne var ne var.. yarın gene oynanıcı buader mücadeleye ne gerek var ben bilmeym..
dööşenler-sen karışma, sen hep yeniyorsun zaten..
elemi-????:((((((
dööşenlerin içinden bi merhametli- ööle demen neetsin onun da elinden o geliyor..
elemi-???ühüüüüüüüüüüüüüüü...

gendisi ayın 16 sından belliii acı uzağa getti gene..
ohulunda böök bi hoca varmış 'seni bi daa alamana göndersek gedeng mi? hele gediiing görüüün ordahı kitaplarda ne yazıymış hocalar ne angladıymış bi anlang' demiş..o da 'hocam alaman senin itin olsun, sen iste aya bileme gederim ben gendimi aha bu ilme adadım' demiş, sınavına mınavına da girikti zatı evvelinden..
neyse ki hocası aydaki kitapları deel alamanın kitabını ohumasına garar verdiinden alamana gitti yanı....20 kilo bagaj limitinin 25 kilosu kitapnan defternen doldu*..gerisini türk zekasıynan hallettik*.. gendini yolcu etmiye tee burdan gahıp gettim ama aynat oolum yüzünden uçaa bindirmeye gedemedim*..
allah zihin açıklııı versing de güle güle gitsin güle gelsin gardaşım**...

arabalarının arkasında küfte leeni, simit, salça,çaydanlık ve tüple gezmelerinden ve üniversite hastanesinde ellerinde ameliyat eldivenleri * ile yaalı küfte yapmalarından anlaşılabilir mi? *
-anne, mikrop kaparsınız yaaa
-yok gızım yok mikrop ne gezici orası özel oda.nedek haste adam canı çekmiş....

ayrıca ben ne kadar düzgün konuşursa konuşsun sesinden de anlarım *

bi e sohbete illa ki yemek lafıyla başlar*

uydu yayınından burda adını vermeyeceğim bir yerel tv yi bulunca hevesle kaydettim.memleketten haberdar olalım diye.bir akşam eşime ana haberleri bu kanaldan izleyelim dedim.haber başladı.
'haber bültenimize başlıyoruz.kilisin x ilçesinde bir kadını sakar porsuk ısırdı. 50 yaşındaki xx porsukla birlikte * hastaneye kaldırıldı.*.güler sabancı xxxx toplantısı için şehrimize geldi *.haber bültemiz sona erdi' dedi.bitti.

eşim o kadar dalga geçti ki,günlerce ne porsuktu diye sorup sorup güldü.gerçi bak ne sakın memleket hırsızı yok uğursuzu yok tek haber buymuş ne yapsınlar? falan deyip durumu toparlamaya çalıştım ama ...... nafile.
- hayatım ne porsuktu??? *

bir de halamın yorumunu eklemek isterim:
-gız bu antepte hiç yaaşıklı adam mı galmayk kele, bu tilevizyona hep beyle* herifleri çıharıylar burç kimi babayiğitler dururkene...*

daha dün televizyonda seyrettim..amerikadan gelen profesör bilmemkim çocukları höstürme yöntemini anlatıydı..yöntem şu: uşaan gulaana 'hişşşşşşşşş' deyciymişik..
çocuunun 1 saat 45 dakka ağlama rekoru olan biri olarak 'hadi leeen,amerikadan buraya hişş demeye mi geldin' demek üzereyken ciyak ciyak bi çocuu gucana alıp 'hişşşşşşş' dedi ve çocuk höstü..bilmeym artı aklınızda bulunsun..