örselemek

bilinen anlamının dışında, biz soğanı veya başka birşeyi yağda soldurmak anlamında kullanırız..

-kak yeri, a ben maltıhayı vuruym, sen de sovanı örsele de küfte yooruym size..

(bkz: maltıhalı küfte)
(bkz: vurmak)

(bkz: yağ çağırtmak)

bi eşyanın gullanılarak eskimesi

* bi kele anam oğlanın köyneenin yahası örselenmiş

en çok "hırpalamak" anlamında kullanılır, ancak pembeleşinceye kadar pişirmek anlamı olan birinci entri de antebe özgü bir yüklemdir. yaonoz son 2-3 yıldır ösym sınavlarının cevap kağıdında "örselemeden" ifadesini görünceye kadar antep dışında bu kelimeyi ne telaffuz eden ne deyazan birini görmemiştim. ancak tdk sözlüğünde bulunmakta. örnek cümle peyami safa'dan alıntılanmış.

--- bebeg yeen ufag, çoloon çocoon eline verip de örseletmeying yavrıyı...

deforme etmek.

yıpratmak,direncini kaybettirmek.

ne kadar örseledi adamı yoorum,tebdili şaşdı maasimin.
bi iki dene daa vurursa kesin iki seksen uzadır.

kurulan dünya tvnin anteb imajına yapacağını tahmin ettiğim etkidir..