anteplı şahın
ben antepliyim, şahin?im ağam.
mavzer omuzuma yük.
ben yumruklarımla dövüşeceğim.
yumruklarım memleket kadar büyük.
hey, hey!
yine de hey hey!
kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
düşman kurşunlarına inat köprü başında
memleket türküleri çağıracağım.
bu dağlarda biz yaşarız, bu dağlar bizim dağımız.
namusumuz temiz, bayrağımız hür
analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız
burda erkekçe döğüşür
bir bayrak dalgalanır antep kalesi üstünde
alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak
bayraklar içinde en güzel bayrak
düşüncem senden yanadır
hep senden yanadır çektiğim kahır
bu senın ülkende, senin gölgende
düşmesin kara kalpaklar, kirlenmesın duvaklar
korkum yok ölümden kâfirden yana
alacaksa alsın beni şafaklar.
hey, hey!
yine de ey hey!
al bayraklar altında kara bir kartal gibi
yaşamak ne güzel şey.
bir sır var bu mavzerde, attığım gitmez boşa
çıkmış bir eski savaştan
türk ün bir karış toprak parçası için
destanlar yazacağız yeni baştan.
yıktım toprağın üstüne bir sarı kurşunla birini
çıktı karşıma biri,
çıktıkça çektim tetiği bismillâhlarla beraber
vurdum alnından kâfiri.
bu kaçıncı kurşundur, bu kaçıncı bismillâh
bu kaçıncı ölüdür?
bir türkü söylenir siperlerde her sabah
vurun antepliler namus günüdür!
ben antepliyim şahin?im ağam
mavzer omuzuma yük
ben yumruklarımla dövüşeceğim
yumruklarım memleket kadar büyük
(bkz:
yavuz bülent bakiler)