anteplice dilbilgisi

eger k kelime basinda ya da hece sonundaysa genellikle g'ye donusur.
bagmag, geyinmeg, oralıg, anagdar

eger k ilk hece haric bir hece basindaysa h'ye donusur

sohagdaa adam, vuruyhan,

bazen de kelime sonundaki k'ler sessizle basliyan bi ek aldiklarinda k gider, k'den onceki sesli uzatilir:
bıçaanan, yoodu, aa(ak) aader(kadar,gader), müdeaale etmeg...

t'yle biten bir kelimeden sonra sesli harfle baslayan bir kelime gelirse t, genellikle d'ye dönüşür:
géc olur, ged ordan( get--)ged)

ünlü daralması yoktur:
gelm(é)yciiz mi, alméylar, ne déyn(ne diyn değil!)


anteplicede 3 a vardır:

ä-)anteplice'nin ünlü genis a'sıdır. arapcadaki ayn kadar ya da doğu şivelerindeki gibi sert değildir. ingilizcedeki a harfine benzer :) e ile a arasinda bir sestir:
säatci, änagdár, ärbet, mäamil, bäaşire,çägşamäk,häsdelig

á-)pek dikkat cekmiyen kapali a'dır. yuvarlatilmis (o'ya yakin bir ses) a sesidir.
gátmäg, ägdármäg, gáçmäg, mäğrá, livás,çähál

a-) normal a sesidir:
álaç(ilaç)...
anteplicede bir de miktar zarfı kullanılırken yaşanan karmaşa vardır. antepli bazen aynı cümle dahilinde kendi içinde çelişir hatta bazen kendi tezini kendisi çürütür.

birkaç cümleyle örneklendirirsek:

- zennubanım* birez bayaa bişeyler işleygdi gızın cehizine.

- sen de birez çok lom lom atıyorsung hayatım! onnar ne yavan bi haneklerdi o gader ahalining içinde.

- duydooma göre epey de az gelen olmuş gınaya.

- pilovun duzu azıycık çok mu olugdu ney?
kelimeleri uzaktmayı pek sevmeyiz
kısa ve daha güzeli varken neden uzatalım
örneğin
-----geliyor musun?
-----geliy misin?
yada
-----geleceğim
-----gelicim
gibi...
bunun gibi her kelimeden yaklaşık iki harf tasarruf edip
az zamanda daha çok şey söyleyebiliriz.
ki yerine kullanılan uzatılmış sesliler

bizim galaltındaaa --- galaltındaki
şoordaa çakmaa uzadıng mı? --- şurdaki
hele evel ağzıngdaaanı gır --- ağzındakinin
sen seniini getireyding --- seninkini
normalde, türkçedeki "-madan" zarf fiil eki o fiilin gerçekleşmemesi durumunu anlatmak için kullanılırken anteplicede, bu anlamın tam aksine, sürekli o eylemin gerçekleşmesi durumunu anlatmak için kullanılır. hatta bu farklılık bazen karışıklıklara, yanlış anlaşılmalara yol açabilir.
mesela:

antepli öğrenci : a
dışarılı öğrenci : d

a: şu bizim okuldan iki yıl önce mezun olan ece vardı ya..

d: ee.. nolmuş ece'ye?

a: ders çalışmadan ölmüş o kız.

d: nası ders çalışmadan ölmüş!!? kız ölmüş sen ders çalışamadığı kısmına mı takılıyosun yani?

a: öyle değil, yani çok ders çalışmaktan ölmüş.

d: o nası olmuş yaa? yazıık.. ders çalışırken mi bulmuşlar kızı?

a: yav saf mısın neysing*? obaav! yani çok ders çalışıyomuş. anladın mı?

d: benim kafam iyice karıştı valla. yani kız ölmüş mü?

a: yok bişey, temam !
"-madan" zarf fiil ekinin anteplicedeki muadili "-mazdan evel"dir. bu da anlam karmaşalarına yol açabilmektedir ki dışarılı bir arkadaşla konuşurken örneği başıma gelmiştir:

+yürümezden önce pis pis bana baktı
-yürümez kim?

(bkz: anarya gitmek)
(bkz: ucyol)
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort