bunun bir de pro sürümü vardır. tek tek, herkes, birbirine, sorulmadık kimse kalmayana ve bütün kombinasyonlar tamamlanana dek:
-nasılsın?
- iyiyim, sen nasılsın?
- ben de iyiyim
der.
herkesin birbirine sorduğundan emin olunduktan sonra 2. tura geçilir:
çocuklar sorulur.
oysa x hanımın y hanıma iyiyim deyip, z hanıma kötüyüm dediği hiç görülmemiştir. bir kişi sorsa, diğerleri dinlese diye düşünür insan ama ayıp olmasın diye tur tamamlanır.
merhaba, aslen arapça bir sözcüktür ve "ferahlıkla" anlamına gelir. türkçede kullanılırken ise "rahat ol" anlamına gelmektedir.
selamlama ritüeli aynen şöyleydi bir zamanlar:
örnek olarak bir dükkana girdiniz, üç kişisiniz. girenler, konumu ve sosyal statüsü ne olursa olsun tek tek "selamün aleyküm" diye dükkan içindekileri selamlarlardı. dükkan sahibi en başta olmak üzere tüm içeride bulunanlar da "aleyküm selam" diye cevap verirlerdi. bu hala değişmemiştir sanıyorum. sonra konuklara oturması için sandalye, kürsü, tabure bir şeyler verilir, çırak çay almaya gönderilirken önce dükkan sahibi her konuğa ayrı ayrı merhaba derdi. konuk da merhabayla cevap verirdi. sonra tüm içerdekiler ile yeni gelmişler arasında teker teker merhabalaşma başlardı.
bu merhabalaşma törenin bir benzerini başka hiçbir yerde görmediğimi söyleyeyim. diğer entrileri okuyunca da şimdi antep'te de cenaze evlerine kadar gerilediğini görüyorum.
aslında son derecede mantıklı bir selamlaşma. "selamün aleyküm" -barış üstünüzde olsun- anlamındadır. aynı şekilde "aleyküm selam" da -barış sizin de üstünüzde olsun- demektir. dikkat edilecek olursa "iyi geceler" denildiğinde yasak savmak olarak "sana da" deyişimiz gibi yapmıyor. "sana da iyi geceler" diyor.
barış içinde geldik, ama ya yalan söylediysek, ya da karşı taraf yalan söylediyse. hayır, yalan söylemedim, gerçekten barış içindeyim, " g e n i ş o l" deniliyor hem de herkes herkese ve tek tek.
bundan daha güzel bir selamlaşma tasavvur edebiliyor musunuz?