buğulaması yeen gözel olur hakgat yanınada eşgili naneli turp, cahır cahır ayrannan, sözlüg ben gene acıgdım, o deel sabahin bu saatinde buğulamayı nerden bulucum yav...:(
anladılmaz yaşanır :) evlendikden sonraki ilg gittiği düğünde ya nişan elbisesini ya gına elbisesini geyer, sanırsın gelin gendi, çünkü hala gelin pozunan çıhamamışdır... sahı elini bırahırsa gaçıcıymış kimin herifinin elini bi dakka bıragmaz bu da acer gelini tanımag için başga bir emaredir...
allah vere de bi su bardaanı yımırtalı bulaşıglarnan birlikte yuyasın o goku o bardaa bi siner bi daha gırglamadan çıgmaz, işte bu nogdada annemin depesi atar; "aman kele öfff gene mi yımırtalı bulaşıgları gasar suyu goymadan yudunuz öööögggggg sası sası gohuy bu bardak, töbe ben bund su mu içmem"
bazilerinin de semt isimleri söylerken incelmek ahıllarına gelir; yaşanmış olaydır:)
semtin orjinal adı ostim (ankara) bilen bilir
bir akrabamız göya baa angarayı bileymiş gibi yapıp hava atacag, neen ondan hava atmaya kaktı onu da anlamadım ya neyse, haralda benden çok bildini ganıtlamak istedi
"biz de angara ya yabancı deelik, iş dolayısıynan çok gidik geliyk, misal kostimi bilir mising sen, biz eksariyetnen oaraya gelirik"
ayrı kaldığım bunca zaman ve telaffuz ettiğimiz o kusursuz istanbul şivesine rağmen, asla ve asla unutmadığım ve unutamayacağım canım antep şivemi ve antebimi her gün biraz daha özlediğimi