lastik krampon

-siyah ve beyaz renklerdedir...
-muhtemelen nizip caddesinde fabrikası vardır...
-artık kalan kötü lastiklerden üretilir...
-dedeler için de ayakkbı tarzı olanları vardır ama onlar daha kaliteli lastikten üretilirler...
-genelde siyah renk tercih edilir...siyah üzerine beyaz bağcıklıdır...
-ilk bi kaç gün giymesi çok zevklidir,tabanı fosalmamıştır ve dolgun durur...
-topa godun mu uçurduğunu düşünürsün...
-çorapsız giyildiği zaman ayakkabı formunda lastik izi kalır ayakta...
-okulun hayadında " lik lik" top goşturan uşak için ideal bir ayakkabıdır zira anne ve babalar sitemlerinde haklılardır...o kadar top oynamaya hiç bir ayakkabı mukavemet gösteremez lastik ayakkabıdan başka...
-ilk alındığı sıralar okul pantolonunun altında çok şık durur ve genelde bir kaç günlüğüne tercih edilir...




kendi çocukluğum ve mahalle arkadaşlarım adına konuşayım...çocukken küçük şeylerle sevinmesini bilirdik...hepimizin ayağında onlardan olurdu...o zamanlar lastik ayakkabı giymek utanç kaynağı değildi,olamazdı...o zaman kötülüğü bilmezdik,insanları küçük görmeyi bilmezdik çünkü...aksina birinin ayağındaki lastik ayakkabı onun ne denli futbol düşkünü olduğunu gösterir ve maça hemen dahil edilmesini sağlardı...o günlerin lastik ayakkabısı şimdilerin nike'ına,adidas'ına değişilmez...o lastiklerin tadını vermesi mümkün değil...o zaman lastik ayakkabıya gücümüz yeterdi muhtemelen fakat o lastiğin insanın ayağında bıraktığı ayakkabı şeklindeki siyah pisliği bile bir başka güzeldi...zaman geçtikçe kalite olarak çok daha iyi şeylere sahip olabilir insan...fakat lezzet olarak bu asla mümkün olmaz,olamaz...devre aralarınsa eskimo partileri verilen o sıcak ve terli maçlarda ayağımızdaki çoraptan farksız bir hafifliği ve ehvenliği olan lastik ayakkabıların 46 numarasını ve okul hayadında maç yapacak birilerini bulursam hiç durmam giderim eski günlerin kaygısız ve umarsız havasını bir nebze de olsa yakalayabilmek adına...
galaaltında ve özellikle de
takdalı (tahtani) caminin tam karşısındaki bi dükkanda satılırdı.
bu ayakkabilarin kenarindaki $eritleri de oceynen veya yagli boyaynan beyaza boyardik, ayri bir havasi olurdu eyle. iki veya uc katli lastik topla oynadigimiz futbola, bu ayakkabilarla e$lik ederdik. futbol topumuz lastik top, kramponumuz lastik ayakkabiydi o zamanlar...
ilkokul ücüncü sınıftayken, benim niye o ayakkabıdan yok diye ağladığım ve annemin benim ayağımdakilerin daha kaliteli olduğuna beni ikna edememesi sonucunda aldırdığım ve severek giydiğim ayakkabıydı.
bizim guşağında çok geymişliği vardı.
marhalılar soonadan çıktı.
bizim zamanımızda en eyi marhalar ise dora plastik, gıslaved plastik idi.
bunları esasen gaziantep ve bölge illerine satanlar ise bir dönem ak parti il başkanlığı yapan ökkeş eruslu ve kardeşleri idi. eruslu ailesi soonaları bunları yapmak için gaziantep'in ilk plastik ayakkabı ve terlik imalat fabrikalarından birisi olan kartal plastik fabrikasını kurdular.
seyyar lasdik ayakkabı tamircileri sokak sokak gezerlerdi. yanlarında daşıdıkları pompalı gaz ocaklarını yakar, o lasdik krampoları da kaynak edellerdi
o zamannar yohlukdan geyilirdi bunnar tabi amma şindi hatırası güzel geliy insana o lastik ayakkabıyı bulamayıp yama yapannar hatta inneden dikinner bileme vardı talebeler ohua bu ayakgabıynan gelirlerdi kimse de şona bak lasdik aykgabı geyiy dimezdi çünkü olanın da durumu ondan farhlı deeldi bir de bu lasdik ayakgabıladan öze ermenekler vardı onnar keten lastiinden mamul olurdu daa saalam daaa uzun ömürlü amma bir oader de pis gohardı
ucuz, hafif, fonksiyonel olması ve taşa bastığında ayağının yarım saat sızlamasıyla hatıralarımda yer eden, her aldığımda adidasa benzesin diye yanındaki çizgileri suluboyayla beyaza boyadığım çakma kramponlarımdır...
*
marka olarak hatırlamadığım ancak ayağıma çok iyi oturup, muhteşem çalımlar ve goller atmamı sağlayan ayakkabı olarak hatırladığım krampondur. *
çorapsız geyinci, yazı günü ayaa terledir, vıcık vıcık ederdi.
benim heç olmayan ama ona sahip olmayı ilkokul çağlarımda deliler gibi istediğim ayakkabıdır.
şimdi el kadar uşağın bile, iyi, kaliteli, pahalı vb. sıfatlarını bir ego ürünü olarak görebildiği rezil bir jenerasyonu görünce, o ayakkabılı dönemlerde yaşamış olmanın tadı daha da başka geliyor.

o ayakkabıya sahip olmak da bir ego göstergesi değil mi? sorusu aklınıza geliyorsa, cevap kesinlikle hayır.
adidas ayakkabısı olan (ki o dönem var mıydı, varsa bile çevremizde var mıydı pek hatırlamıyorum) kişi bile, ona sahip olmanın özlemini yaşardı.

şimdi ise elindekinden kalite ve fiyat olarak düşük bir şeye sahip olmayı bırakın onu hor görmeyen velet yok.

hasılı kelam, birşeylerin kıymetli olduğu güzel zamanlardaki , kıymetli şeylerden biriydi.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort