ilk duyduumda ramazandı. bizim bi agraba berber var onun yanına uurayıktım. oruç başına vuruk, depesi atık, görmeez laazım nası oluk artı. yaw oturdoomuz yerde birden ezen ohunmaya başladı. bizim berberin elinde mahas vardı. mahas yere düştü. cepten bi tene 216 çıktı, yandı bi nefes çekildii vee o sözler birden aazdan döküldü:" ooff tomates tavaa hav da bu havaaa"
sonuna" oooofffff suyundan da goooooyy"ya da sitaralinin de dediği kimi "yi maamed yii" eklemesiyle doruklara yükselen , vaziyetin "cıncık gırığı"kimi oluğunu saghılam "paklava gırığı" yiniliymişcesine zevkin doruklarına ulaşıldığının göstergesidir.özellikle su başlarındaki kebaplı sahrelerde mangalı yakıp etleri bişiren herifin son partiyi gendine gözelce bişirip ezmenin üzerine düzdükten sonra hele bi de araghı içiyse ilk bardağı yarıya gader bi dikişde içip kebabdan daddıktan sonra veya uzun ramazan günlerinde iftar yapıp bi maşraba buzlu şerbeti gafıya dikdikten sonra sufradaki balcan kebabı ya da lahmacın tepsisine gözleri bi yana gaymiş olarak gevrek gevrek gülerekden bakarak söylediği keyif çığlığı. (midesel orgazm da denebilir)
şu müberek gurban oldoom antep temetos'u bi çıksada, hele hele zıramba temetosu hale bi gelsede şööle eyi bi tava yaptırıp hatur hutur antep biberiynen bi yisek.
valla arzuladık haa.