sıtara, farsçada yıldız anlamına gelen 'sitare' kelimesinin antepliceye geçmiş halidir ve beğeni kazanma, değer görme, şans anlamına gelir. bu söz öbeği ise şanslı, kısmetli olmanın açık ya da koyu tenli olmakla bir ilgisi olmadığını, buna insanın yıldızının parlak olup olmamasının etken olduğunu anlatmak için kullanılır.
kısacası şansın güzellikle bir ilgisi yoktur, işin püf noktası sıtaralı olmaktır.
- ayy, duydooz mu merala herifi yeni cip almış, evin önüne parkedigdi eesik.
+nası
sıtaralıymış bacım, eyle yağmur bi bizim tarlıya yağmaz.
+çok gözel bile deel yani. o gün gördüm de gendini oyuncakistanda dæa da çökmüüüş, heder olmuş. bu gari kim dersing görseng!
-sen bi de onu herifinin gözünden gör. ne ak gerek ne gara sıtara gerek sıtara.
+hæglısın bacım. bizde sıtara yog ki! ben bekarken bakan bi dæa bakardı, sibel can'a benzetirlerdi amma neynemeli iş gözelliğe bakmey işde.