ben küçükken antepte sular 3 günde bir gelirdi gece saat 2 de eyuboğlu mahallesine suyu verirlerdi teyzem o saate kalkar önce depo bidon maşrapa ne bulursa doldurur sonra da
hayadı yumaya başlardı dış kapının önünü yumak sırayla olurdu şöyle ki önce yokuşun üst geçesindeki bilmem ne dezze ye seslenilir
* o gapısının önünü yur sonra yanındaki gonşu gapı önünü yur sıra bize gelince teyzem yur sırayla gider böylece de herkes kapısının önünü süpürse sokaklar tertmiz olur söylencesi bizzat yıkayarak gerçekleştirilmiş olurdu