ankara'da öğrenciyken urfalı komşum vardı, laf gorukdan açılınca bir anısını anlattı. urfada bir pazar yerinde adam bamya satıyor. bamya da eşgili bir yemek olduğundan oranın usulüne göre gorukla bişirilirmiş. adamcaaz da müşteri toplamak için olsa gerek bamya alana goruğu bedava veriyor.
çığırtkanlık ilk başlarda: bamya alana goruk beleeşşşş, bamya alana goruk beleeeşşşş, bir süre sonra.
bi de gaziantep üniversitesi tıp fakültesi hastanesinin gıymetli doktorlarından gaziantep'li degerli hemşehrimiz iç hastalıkları mütehassını prof dr mehmet koruk vardır ve arkadaşları bizler onu hep goruk hoca deyni çaarırık.
adamığ biri heç bişee bilmeymiş. neyse bigün æntepden köyüne giderken bakmış bi goruk bağı dalmış goruklariğ hepsini yimiş bağı gurutmuş ikinci bağda aynı keza üçüncü bağa geldiinde goruk bağınığ saabi öteden sabırnan gözleymiş artı eni sonu dayanamamış varmış adamığ yanına yeter yav arhadaş daha dişiğdemi gamişmedi demiş dedik ya adam heç bişee bilmeymiş hemen cuvaplamış o ney yav getir onuda yiim demiş.