gaymak ekmeği

diğer entrilere bakınca kaymak ekmeğinin de ticarileşmiş olduğunu görüyorum.
antep'te sanayi çok gelişmemiş, bugünün dev tekstil makinalarının ortada olmadığı günler... zanaatkarlar bir iki halfe, üç beş şeertle düvenlerini çalıştırdığı günler. antebin kilim tüccarlarının kilimlerini sırtlayıp şehir şehir dolaştığı günler.

bu günlerde çok iyi bir kilim ustası olan amcam bir gün bana "usta düvenini üstüne gün doğmadan önce açıcı. usta halfesinden sonra gelmeli deel" diye öğüt vermişti. çoğu zanaatkar da bu öğüde aynen uyardı. (antep'i antep yapan şeylerden biri işte bu, artık çoğu toprak olmuş zanaatkarlardır. bu öğüdü asla unutmadım. otuz yıllık meslek hayatımda, istisna günler dışında ilk gelen hep ben olurum.

ışte bu erkenci ustalara ve sadece bu ustalara pişirilen bir sabah kahvaltısıydı kaymak ekmeği, ya da o günlerin daha doğru deyişiyle süt ekmeği. bir fincan tabağından azıcık büyük, ortasına parmak batırılmış, hamurla pişmiş arası kıvamda, üzerinde asla kahverengi leke olmayacak bir ekmek türüydü. sabah saat beşle altı arasında, hadi ısrar etmeyin yediye kadar yediniz yediniz, yoksa bulamazdınız.

tatlıcı bu ekmeği alır, üzeri bir parmak kaymak dolu sütün üstüne koyar, az biraz bekler sonra spatulayla alarak tabağa koyardı. yeteri kadar kaymak emmiş ekmeğin üzerine bal gezdirilir, fıstık tozu dökülür ve öyle servis yapılırdı.

bir tatlıcı dükkanının bir sabahta on veya on beş ekmek yapabildiğini söylemişlerdi ki ekmeğin değerini düşünün.

bugün, ticari boyutta yapılıyorsa, kimsenin günahını almayayım, yapay kaymak kullanılmasından şüphelenirim
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort