kendi adıyla anılan eyüpoğlu mahallesi'ndedir. caminin yapılış tarihi ve kimin tarafından yapıldığı veya yaptırıldığı konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. 1586 tarihli şer-i mahkeme sicillerinden, bu tarihten önce yapıldığını anlıyoruz.
ıçten çapraz tonozludur. altı gözlü son cemaat yerinin gerisinde, duvarla çevrili dış avlusu mevcuttur. mihrap, siyah vişne çürüğü ve beyaz mermerle çeşitli geometrik şekillerden oluşan süslemeyi ihtiva eder. merdivenle çıkmalı minberi ve vaaz kürsüsü mevcuttur. minaresi tek şerefeli olup şerefe altı mukarnaslıdır. gövde ve petek kısımları, bilezik ve sağır kemerlerle süslenmiştir
**
burdan sonra da babamın bu camiyle ilgili kıssasını dinleyelim :
rivayete göre o dönemin esnafı bulundukları yerde bir cami yaptırmaya karar verir. ancak kendi aralarında para toplayıp yaptıracak kadar zengin değillerdir. bu nedenle dönemin zenginlerinden yardım istemeye karar verirler. o zamanda eyüboğlu bölgenin en zenginlerindendir. esnaflar yardım için eyüboğlu'nu ziyarete giderler. ziyarete gittikleri evde hep beraber bir mangalın başında otururlar. ahali konuyu açmaya çalışırken eyuboğlu'nun oğlu sigara ve kibrit çıkarıp bir sigara yakar. eyüboğlu, oğluna kibrit kullandığı için bir tokat atar. bunu gören esnaf, "bir kibrit çöpünün arkasına düşen adam bize yardım edecek değil ya" diyerek ayaklanır. ancak eyuboğlu "ben ona kibrit çöpü için vurmadım, ortada mangal varken kibrit kullanıp israf ettiği için vurdum" der. caminin bütün maliyetini üzerine alır ve bugünkü eyüboğlu camisini yaptırır.