öğrencilik hayatım boyunca evimizde hiçkimsenin itiraz edemeyeceği şekilde işbölümü yapılmasını sağlayan, 52 maddelik adalet dağılımı anayasası...
bulaşıklar 1 ay biriktirilir
*, çöp eve evrilme süreci başarıyla tamamlanmıştır, her yerde izmarit görmek mümkündür artık...
ağababaları amerika'da vatan hasretiyle (!) yanan bağrını gözyaşı dökerek soğutan cici arkadaşlarımız mutfaklarının kapısına son derece düzgün bir el yazısıyla yazılarak hazırlanmış "nöbet çizelgeleri" asarken, bizim evimizde hiçbir rutine bağlı olmayan aralıklarla kurulan kurtlar sofrasında belirlenmektedir herkesin sorumluluğu... adeta dünyanın en büyük meblağlarının döndüğü bir kumar masasına oturulmuştur... masadaki her oyuncu rakiplerini yakından tanımaktadır, her refleksten bir mana çıkarılabilmektedir... heyecan doruktadır, herkes damla damla ter döker... işin ucunda saatlerce küf deryasını kulaçlayarak temizlemeye çalışmak vardır, 10 çuval çöp çıkarmak, bırakın dokunmayı görmeye bile tahammül edemeyeceğiniz bulaşıkları yıkamak... üstüne bir de köle muamelesi görmek, en az 1 hafta eğlence konusu olmak... eğer bir kız arkadaşınız varsa şanslınız; zira insafa gelip bulaşıkta size yardım etme ihtimali rakamsal ifadeyle sıfırdan yüksektir... buradan hareketle öğrencilik yıllarında bir karşıcinsle duygusal içerikli birliktelik yaşamanın faydalarını sıralarken üzerine basa basa vurgulanabilecek yeni bir madde keşfedilmiş oluyor; bilmem farkında mısınız?
lise çağındaki her ferdin hayallerini süsleyen, rüyalarında gördüğü üniversite hayatının önemli bir kesiti bundan ibarettir...
oğluna bin gurbanı bir arada çeken antep anaları, mısmıslıya mısmıslıya böötdüünüz uşaklarııızın yaşadıkları bunlar işte... bu gerçekle yüzleşing...