deli şiho
garşıyaka'da halk otoboslarına biner,
şoforlar da 'şıho, hele bi anos et yoorum' derler,
şıho da (allah heyrini veresice) bi polis telsiziynen gonişiy kimi yapar hemin yolcuları heminde şoforları gülmeden yere yatırır.

deli necati

10-15 yil önce antepte iki elinde papuclariyla elleri ve ayaklari üzerine yürüyen, sürekli necati necati diye söylenen adamcagiz. antepte yasayipta onu görmeyen tanimayan yoktur sanirim.

deli erdal :

deli erdal nizipte yaşayan ve başından aynen şöyle bir olay geçen bir yaşlı ve eski kulaa kesik delilerdendir.

bir gün deli erdalı mafya babası gibi giydirip antebe eğlenmeye içmeye götürmüşler..esnaf bunu görünce bir taşkala başlamış..hemen hörmet etmişler erdal ağaya..hepsi akıllı sanmış erdalı..erdalı bilen bilir salyalı suratı ilyas salmanı beş geçe bir delidir.... nasıl giydirmişlerse erdalı pavyondakiler yutmuş numarayı...eğlence bitmeye yakın erdalla birlikte gelip yiyip içenler kalkmış ve hesabı erdal ağa ödeyeci demiş..arada bir bahşiş de verdirtince erdala bunlar şüphelenmemiş tamam demiş...bi tek erdal kalmış masada geç de olmuş garsonlar gitmiş başına hesabı isteyince deli olduğunu anlamışlar ve erdalı gırfı cerf etmişler...vura vura garnını şişirip depik sille atmışlar dışarı...pers olmuş erdal...bulaşıkları yıkattırıp bi kaç antepte kaldıktan sonra tekrar nizipe geri dönmüş...efsane delilerdendir...

deli abdurraahman varken biz çok küçüktük trt vardı akşam yedide trt açılırken bir müzik çalardı biz de onu 'abdurrahman efendi vidaları gevşetti'diye tekerleme halinde söylerdik.sanırım 77-78 lerde vefat etti

18.entrye hitaben: bi ara dert babası ekrem erkeğe ve hatta savaş ay ın programındada çıktı.menşur terso kemal.buyuk pasajda dukkanı vardı.şimdi karagözde dolaniy

memetcik ilkokulunun etrafında deli fatih dey bi uşaq dolanırdı. arka bahçede kediler boğazlardı. bi keresinde and okunurken çeşmenin üstüne çıkıp uşaqların kafasına işemiye çalışmıştı*

deli necati' yi çocukken görürdük genelde de eski daimi pazar yeri civarlarında. necati sanırım hem akli dengesi olmayan hemde fiziksel özürlü biriydi. elleri yerde popo havada dört ayak yürürdü ve hep söylediği şu sözler vardı. ilki; "anam oolan olsun oolan olsun dedi ben oldumm eyimi oldumm", ikincisi de sanırım kurtuluş savaşını görmemiştir ama anlatılanlardan etkilenmiş olabilirliği ile elleriyle bir tüfet doğrultmuş edasında "dışınn dışınnn yahudiler geliyy vurun yavırlar geliy vurun" der etrafındakileri gereksiz bir paniğe sürüklerdi. bunları doğru aktarabilmek için babama sordum ama pek hatırlamadı demekki bizim gibi çocuk yaşta olanlar daha çok etkilenmiş adamcağızın halinden. sanırım en son 20 yıl önce görmüşümdür ozamanlar 50-55 falandı ölmüşse allah rahmet eylesin aaam...

fevzi çakmaktaki göyko dolaylarında da deli mustafa vardı, surekli elini sallayarak sessizce küfreder sigarasını elinden düşürmezdi, çok asabi bi abimizdi, tıp fakultesini yarıda bıraktığına dair rivayetler vardı

köylüm; deli yusuf...kırmızıyı çok sever,hep kırmızı giyerdi...yeşilova'da as gaavesine tahılırdı...sinirlendirince burnunu sümkürüp,sümkürüğünü iki barmağıyla tutup,sinirlendiren hedefe fırlatırdı...hedefi ıskaladığı pek görülmezdi...rahmetli olduğunu duydum...allah rahmet eylesin...

köylüm; deli illaa...gariban,güleç yüzlü,zararsız,deli deseler de köydeki mezarlarda kimin yattığını bilgisayar gibi aklına tutar...allah selamet versin...

köylüm; deli bilal...kendisi kahveci tarafından kahveye alınmayınca evinin 3.cü katından kendisini aşağı atmak suretiyle intihar etmiştir...delidir,ne yapasa yeridir sözünü doğrulayan bir delidir...

çaycı hanifi; yıllardır,yıllardır ve yıllardır kahvehanede çaycılık yapan,hiç bi gün işini aksatmayan,son derece temiz giyimli bir delimiz...bu delimiz yıllardır bir tek vakit namazını bile kaçırmamıştır...her vakitte bilahare camiye gelir,abdestini tazeler ve cemaate girer...allah selamet versin...

deli neco; mehmet bozgeyik'in sağ kolu,saadet partisinin mihenk taşı,şehitkamil belediyesinin kadrolu elemanı...ayakkabı fırlatmada dünya rekoru vardır... * * * *

deli şıho; rivayete göre polis olmayı çok istemiş ve kazandığı gün sevincinden delirmiş...

deli mamet; yaşı otuzun üzerinde olsa da,18 yaşında gibi gösteren,konuşamayan,ama zararsız bir deli...geceleri sokaktadır ekseriyetle... * *

mesuut
şehreküstünün adamıdır
diğer deliler gibi mesutta hiç yaşlanmaz,hep aynıdır
sürekli dayısından şikayet eder
dayısı bunu çalıştırır çalıştırır para vermez,niye vermey la dayın senin paranı diye sorunca ana arvad söver dayısına
sanayide dayısı baharat çuvalı taşıtmıştır
acilen polislerin aranması gerektiği bu para mevzusunu anca polisin halledeceği konusunda ısrarcıdır,kendini üzmemek adına hemen cöp telefondan bunun bu huyunu bilen arkadaşın biri aranır mesut telefona verilir,telefonun diğer ucundaki kişi mesuta söver,bunun üzerine mesut telefonu atıp söve söve gider
karnı sürekli açtır,dürüm yapılıp hemen verilir,ama mesut a annesi 2 dürüm yemesi gerektiğini yoksa doymayacağını söylemiştir,bunun üzerine bir dürüm daha yapılıp mesuda verilir
ogün gafası çok bozuluksa hiçbirşey yokken yanınızdaki yabancı olduğunu anladığı misafire ''hak eddi bu dur buna bi gösteriym'' der ve seni rezil eder
güccükken ekmeğe işemiştir ve allah bunun için olu deli etmiştir *
hiç kimseye zararlık vermez,onun için onu çok seviyk
bu muhabbet fiks dir,her gördüğünde konuyu kesin yukarıdaki olaylara getirir,başka konu açmak mümkün değildir....

deli hasan
çıksorutun delilerindendir. köşe başına çuval gibi yığılıp avradlara küfür etmesi ile ünlüydü bi zamanlar

deli kemal

insanlara kendi yakıştırdığı, kendi seçtiği isimlerle hitap etmek gibi enteresan bir özelliği olan arkadaşımız.

deli rambo

kendisinin facebookta sayfası vardır an itibariyle 213 hayranı vardır.

http://www.facebook.com/pages/antepli-rambo/46848997682

bi de gırhayakta şükrü vardır. "şükrüye çay yog" dendiinde, "saa çay yog, a..g." der ve deyeni sçtıı yereçe govalar...

(bkz: deli kemal)

çok bomba birisidir. birde dürbünü vardır yazlı kışlı üzerinden çıkarmadığı kazak.

bir voleybol maçında bizim grup dalga tutuyor. bu esnada kemal bizim elemandan birisi itekleyerek yere düşürdü. o andan sonra yere düşen elemanla-kemal-polis arasında geçen diyalog

eleman: olum kemal bittin. (boğaz kesme işareti yapılır)
kemal: alogogoooggogogyeriii
polise: sen kemali nasıl bitirirsin onun arkasında emniyet var.

birde görünmeyen bir pasosu var sanırım önüne gelen belediye otobüsüne istediği gibi binmektedir.

illaa: gendi beylerbeyli halen sağ anası et gavırmışta gendide şavralın cebine anasının gavırdığı eti yağıynan mağıynan şavralın cebine dolduruktu. cebinde gama kimi pıçaa var ha

(bkz: saatler olsun)

(bkz: aa bu benim lan)

eskilerden bir delikiraz varmış; ben görmedim amma. saçı haymalama yani afro biçimindeymiş..
(gbkz: zılha çavuş, ayrıca bir de çandı var:düztepe civarında dolaşır.

milli eğemenlik caddesi,ali fuat cebesoy bulvarı ve fevzi çakmak caddesinin keşistiği yeri mekan etmiş kafasını bir aşağı bir yukarı sallayarak yürüyen, ara sıra saatte yaklaşık 40-50 km(biraz abarttım ama çok hızlıydı) hızla o cadde senin bu cadde benim gidiş geliş yolları ayıran banketin kenarında sabahtan akşama kadar koşan ersin diye bir çocuk vardı.arabalar yanından vızır vızır geçerken kazayla bir tanesinin değil buna çarpmasına, dikiz aynasının bile değdiğine şahit olmadım.zararsızdı.yalnız çişi geldi mi neresi olduğu onun için pek önemli değildi,çıkarır salıverirdi. onu ilk 17-18 yıl önce gördüm.7-8 yıllık bir performanstan sonra ortadan kayboldu.9-10 yıldır görmüyorum. öldüyse allahtan kendisine rahmet,diriyse ailesine sabırlar diliyorum.