tıp tarihinde henüz kolesterolün, damar tıkanıklığının, kalp krizinin bilinmediği tarihlerde güle oynaya söylenen antep haneği.

bizleri bu gibi laflarla yıllarca uyutulmuşuz. şimdi de hiçbirşey tam tersini uygulamaya çalışıyoruz. *

barış manço'nun dediği gibi "ilaç neye yarar vade gelmişse eğer", yağdan damar tıkansaydı anamın yediği yağlardan antep-adana yolundaki tüneller tıkanırdı. kadında kolestrol normalin altında. aslında bize oyun oynayan tek şey genlerimize kıstırılmış saatli bomba. zamanı gelince yapacağını yapıyor. benim tahminim antepliler en fazla hayvansal yağ yiyen millet olarak türkiye ortalamasında damar tıkanıklığı konusunda nerede olduğu bu teorilerin ispatı açısından güzel bir veri olacağını düşünüyorum.

rahmetli dedemin,her kelle ve tatlı yiyişinden sonra su içmemesine binaen,"hele bi yudum iç gene de" söylemlerine karşın söylediği özlü söz...

şeytan demişkine: dadlının üstüne su içdeez miydi dadı götüm kimi oldu mu?

zabeh metanat'ta (bkz: eliizin artigi) uzeri yagli beyrani ictikten mutevellit etdigim ozlu soz.. *

1980'lere gader arasa çarşısında kelleci asım usdada kelleyi yer, üsdüne hemen sıcak sıcak hacı nasır camii yanındahı güllüoğlu paklavalarından sıcak fırından yeni çıkmış, gavımın içinde gıvır gıvur yüzen paklavadan yir (yi dadliyi icme suyu yanarsa yansin yi yagliyi ic suyu donarsa donsun) derdik.
gulağı çınlasın ne kelleci asım içirirdi suyu, ne paklavacı.
keşğe sağlığın eyi olada dayım dayım yiyesin.
yağlı ve dadlı birbirini tamamlıyan iki unsurdur antep mutfak geleneklerine göre.
amma yi dadliyi icme suyu yanarsa yansin yi yagliyi ic suyu donarsa donsun haneği deneynen sabittir ki dorğudur ve bir sağlık önerisidir.
yi dadlıyı içme suyu yanarsa yansın yi zifiri iç suyu donarsa donsun şeklinde de söylenildiği olur.