size belkide çok azınızın gördüğü bir antep işi yelpaza tarif ediym.bunu 5-6 yaşındayken görmüşdüm.
boş bir çerçeve tavan yüksekliğine göre 1-1.5 metrelik 2 ayağından tavana rahatça kendi ekseni etrafında dönecek şekilde en uçtaki deliklerden tavandaki çengellere asılır ve boş çerçeveye değiştirilip yıkanabilen bir hasa veya amerikan bezi parçası gerilirdi.alt kısmı fırfırlı olurdu.önünde ve arkasında tavanda u şeklinde gömülmüş kelepçe olurdu.şindi çerçevenin en altındaki halkalı burguya bir ip bağlanır bu ip tavandaki kelepçeden geçirilir ve ucu evin hanımının ya da beyinin elinde olurdu.sıcakladıkça elindeki ipi hafifçe çekip bırakarak bez gerili çerçevenin pandül hareketiyle ileri geri sallanarak üzerlerine serin hava sevketmesi sağlanırdı.ne kadar hızlı sallarsan o kadar serinlik ve hava cereyanı.ne güzel değil mi?bunu o zaman balıklıda zengin bi avradın evinde görmüşdüm.yani her evde olmazdı.bi evde gördüm sadaca.hep o sahneyi hatırlayınca kleopatrayı papirüs bitkisinin uzun saplı yapraklarıyla usul usul yelliyen köleler aklıma gelirdi.bizim antep gafası köleleri devreden çıkarıp 5 metre ip ve 2-3 çengel ile bu işi halletmeyi bilmişti.yani antebin mucitliği yenideğil.eskiden de mucidi yeen çokdu