(bkz: gaziantep anadolu lisesi) ile (bkz: gaziantep lisesi) maclarinda bizim deli gibi bagirarak yaptigimiz tezahurat, karsi takim hic bi sey aynamadigi icin keyiften gafayi yirdik...

bizim gaziantep lisesi ile anadolu lisesiarasındaki basket maçları o kadar çekişmeli geçerdi ki bir keresinde üç kere uzadı. sonunda biz galip gelmiştik. ha bu arada antep lisesi olarak oynadığımız her liseye göre ayrı tezahürat yapardık.

endüstri meslek lisesi ile oynarken - "şarapçı meslek" " gelsede yensek"

19 mayıs lisesi ile oynarken - (bunu tam hatırlamıyorum. soruşturup yazacağım)

anadolu lisesi ile oynarken - "anadolu" ".bne dolu"

asli "wir beziehen zusammen zur unsere tante um"* olup, "biz beraberce teyzemize tasiniyoruz" anlamina gelen almanca cümle.

ilginc bi tezahurat sekli oldugunu itiraf etmeliyim.

nasıl bir melodiyle söylendiğini merak ettiğim tezahürat

melodi soyle:
wır-zusammen-unsere-tante
kizilderili tamtamlari gibi.
hizlica ve bastira bastira soylenir.


fen lisesi maclarinda da "fen lisesi" diye bagirdiklarinda anadolu liseliler "kiz lisesi" diye bagirdik. hani esittir kiz lisesi babinda..

"wir bezuchen zusammen unsere tante" almanca hocamız hüseyin karakuzular'ın anlattığı almanca dersini işlediğimiz, meb yayını olan, almanca ders kitabında yer alan ve taşınmak değil, "ziyaret" konusunu işleyen ünitenin başlığıdır.. nasıl almanca öğrendiğimiz ortada olan dersimizden aklımızda kalan üç cümleden biri, "ich heise falan filan (adım falan filan)", "ich bin ein schüler * schülerin * (ben öğrenciyim)" ve "wir bezuchen zusammen unsere tante"dir.. bu cümle antep lisesiyle yapılan basket maçlarının birinde yukarıda geçen örnekte gal'a yapılan gibi küfürlü tezahuratı kendine yakıştıramayan gal'lıların birden bire söyleyiverdiği ve sadece gal'a özgü yerleşmiş kalmış haliyle, tezahürat olduğu bir cümledir ve tezahürat formu "wir bezuchen zusammen unsere tante" değil, " wir bezuchen zusammen unzere lise"dir... anlamı da karşı lisenin ettiği tezahürata çok "ince" bi cevap içerir.. "lisenizi ziyarete geleceğiz..!!"...

çarşamba veya cumaları son 3 dersi disipline gitme pahasına ekip, topuklarımız kıçımıza vura vura basket maçlarına koşturduğumuz, biz wir bezuhen suzammen unzere tante diye bağırdığımızda (bkz: gaziantep lisesi) "burası türkiye bu ne biçim terbiye diye karşılık verdiği, onalr karşılık verdikçe bizim çoştuğumuz, sahadaki maçı bırakıp bir birimize girdiğimiz efsane tezahuratımızdır...