arsuz'da, bir arkadaş grupda bulunan adana'lı bir kıza yazmaktadır.
konuşuyorlar fakat oğlanda durum platonik.
deniz kenarında, grup halinde oturulurken kız deniz yağını çıkarıyor ve yüzüne sürmeye başlıyor.sıra ile tüm vücüduna sürüyor.sıra sırtına geliyor, o sırada bizimki de durumu gözlüyor ve hemen atlıyor;
-elın yetışmez, ver ıstersen sirtina da yaği ben çaliym..
güzelim memleketimizi çok seviyoruz.ama maalesef sahip çıkamıyoruz.
nereye gitsen yabancı var artık.kim gelmişse baş tacı etmişiz.şimdi de ceremesini çekiyoruz. apartmanlarımızda, işyerlerimizde azınlık durumunda olduğumuzu fark ediyor musunuz? çocukken ailecek, yaz geceleri yürüyüşlere çıkardık ordu caddesinde. gece saat 12 de eve gelirdik.şimdi yapmak mümkün mü? güzelim gaziantepspor'umuz bile yabancıların elinde.ya elimizle verdik,ya zorla aldılar.ınsan ayrımcılığı yaptığımı sanmayın ama, göçe dur diyebilen şehirlere bir bakın. antakya,maraş,rize v.s....ınsanlar mutlu ve şehirlerine,benım diyebiliyorlar......kaçınız maarif meydanına çıkıp etrafınızdaki insanlara baktığınızda "bu insanlar benim" diyebiliyor.
ıslahiye'de görevli bir yüzbaşının , ilçede görev yapan öğretmen eşi doğum yapmıştır.
öğretmenin doğum yaptığını duyan bir öğrenci velisi, kızını öğretmenin evine gönderir ve, müsait olup olmadığını sormasını ister,
diyalog şöyle geçer;
- merhaba ayşe gel bakalım,
-övretmenin hayırlı olsun.
-sağol canım, hayırdır.
-müsaitseez,annem öğleden sonra sizi bellemeye gelici.
-ne: ??????nasıl yani???????
bir işin, düzelemeyecek kadar bozulduğunu anlatan bir deyim.
- ağam ,mıstafanın dükkanı da gapalı,galıbı gaypıtık eydeney,gaçmış getmiş deyler. allah yardım ede yorum..