yapıldığını duydugum ve sonra gördüğüm andan beri sevmediğim, korkularımı haklı çıkaran, sevmediğim sevmeyeceğim mekandır...
bir kere bahsedildiği gibi antepin bu işten kazancı olmadığı gibi para hep başkasına gidecektir ki gitmeye başlamıştır. zira pek bir antep işi, antep malı göremedim.
yine bahsedildiği gibi küçük esnafın bitirilmesi, para babalarının daha da bir baba edilmesi sürecine büyük bir katkı daha sağlamıştır. elinizi vicdanınıza koyun, kürkçü hanı, almacı bazarı, arvad bazarı ve daha bilimum antep güzelliklerinin havası, tadı ve keyfi bu soğuk mu soğuk mekanda var mıdır, olabilir midir?
*
bıldır gavaklıkta gonuştuğumuz gızlarla yürürdük, rafıklarımızla maç izlerdik, o top sahasının kenarında motora binerdik, geçen gün aynı yere gittiğimde parkın dibinde koca duvarı görünce aklım getti. o ferah mekanın, o hatıraların önüne çekilmiş bir set maşallah. sanki baa kale kurmuşlar...
"antepli" olmaktan hızla sıyrılan, çakma emolar, ayağında converse ve boynunda puşi
* olan nereye gideceğine ve ne olacağına karar veremez hale gelecek kadar kaymış özenti yeni neslimiz için de "ekmeğe sürülmüş yağ" kıvamında bir mekandır ki görüntüler beni haklı çıkarmaktır. "paranoyak" olduğumu iddia edenler olacak olsa da ben bu kültür yozlaşmasına ve sömürüsüne ziyadesiyle karşıyım, çünkü ben "gaziantepliyim" ve kültürümle, tarihimle, sahip olduklarımla her daim gururlandım, olmaya da devam edeceğim.
bu tür mekanların getirileri muhakkak olacaktır, alternatifler artacaktır, büyük şehirlerde bunlar olmazsa olmazdır ama büyümek için kültürümden, öz benliğimden ve sahip olduğum değerlerden ödün verecek adam değilim...
(bkz:
ben öökeli adamım usda)
getmem, göndermem, göndertmem!..
rafik
