ne gelirse tiringizlerin başına bu titizliklerinden dolayı gelir. yada sakınan göze çöpmü batar derler artık.
köyde bigün tiringiz olan ablam yağlı küfde yoğurdu, emme velekin evde yoğurt yok yoğurt olmadığı gibi köy kerbelaya döndüğü için yoğurt alınacak bakkalda yok. davarı çok olan dolayısıylada ağarını bol olan zennuba bibiye ayran istemeye gönderdiler yengemden beni. ablam dedi "aboovv kele başkası yokmu isteyecek onun ayranımı içilir" diye ama başka seçenek yok küfdede ayransız yenmez. zennuba bibide bi temiz bi temiz :) vurduk gapıyı "bibi bibi" ahırdan seslendi "he bibi gurban" "acık böön yayık yaydınsa ayranından bi sürahi istiy anamgil" gelin dedi bize damlardan birine girdik yerde bi teşt içinde ayran sineğin bini iniy bini galhıy ayranın üstü simsiyah. zennuba bibi tasın dibinden ayranın üstünü öteledi daldırdı doldurdu ayranı sürahiye yolda gelirken yengem dedi "sahın ha ablana söyleme huylanır içmez" diye. eve geldik ki küftede olmuş ablam sıktı bi güzel kalktı elini yıkamaya dedik abla saa bardak galmadı gendiye bi dene getir. ablam getire getire anamın diş tasını getirdi hiç unutmam yeşil kulplu plastik bi bardak. bacım bes bu galmış dedi doldurdu ayranı bi güzel yedi küfteyi içti ayranı. için için güldük ama diyemedik diyemedik işte yoksa yemez yiyemez, yıllar sonra itiraf ettik durumu. "tüüüyyy bacım size" dedi bes :) bu arada yengemle ben ayran içmedik tabi.