eski alfabeden dilimize hatıra kalmış bir söylemdir okur-yazar olmak ya da olmamak. osmanlıca yazım kurallarına göre sesli harflerin büyük bir çoğunluğu yazılmadığı için ve benzer sesler için faklı harflerin kullanılmasından dolayı yine osmanlıca tanımlamak gerekirse "illetli" bir imla düzeni vardı. hazır yazılmış olanı okumak kolaydır. cümlenin bağlamından sözcüğü kestirmek zor değildir. tekbaşına bir sözcüğü okumak biraz sorunludur. zaten okumaktan çok fotografik olarak kelimeyi tanır insan zamanla. bu sebeplerden okur olmak yazmanın garantisi değildir.
yaşlı teyzelerimiz düvene gider bakkala sorar:
- oğlum bu kaç kaaat?
- 2 millon dezze
- ey gurbanım saaa haası parayı vericim şimdi saa benim ohumuşluum yok *
daha ilkokula gitmiyorum, rahmetli anamla alaybey çarşi gezmesinden dönük. otobosun kapisi açilir ve anam; 'olum bu otobos nuru bazarbaşindan geçermi' şoför cevap verir 'geçer deze'