mehmetcik caddesi boyunca her apartmandan birer, ikişer çıkan çocuklar çantalarını sürükleye sürükleye giderler, hangi apartmanda kim oturur, hangi apartmanın arka bahçesinde ne var, nerede musluk var, nerenin merdiveninden kayılır, nerede top oynanır, hangi bahçenin gülü güzel, hangi ağacın eriği yenir, hangi ağacın dutu güzel iyi bilinirdi. çünkü, servisle gidilmez, bütün çocuklar yaz-kış yürürdü, yürüken de keşif yapılırdı.
gazi mustafa kemal ilkokulu yapılana dek kavaklık mahallesinin tek okulu olan mehmetçik'te geçirilen 5 yılın sonunda daha yakın olmasına rağmen
yüzüncü yıl orta okulu'na değil de
gazi orta okulu'na gidilir, ondan sonra da yine daha yakın olmasına rağmen
gaziantep lisesi'ne değil
19 mayıs lisesi'ne gidilirdi. bu zorunluluklar dışında hiç bir dezavantajı olmayan şirin bir okuldu.
19 mayıs'ta sadece bir dönem okuyup 2. dönem gaziantep lisesi'ne gitmenin yolunu bir şekilde bulduysam da 3 yıl gazi orta okulu'nun yokuşunu çıkmama neden olmuştur mehmetçik ilkokulu. o zamanlar olurdu böyle saçma şeyler: eve yürüyerek 5 dk uzaklıkta olan okula gidemeyip, yarım saat uzaktakine gitmek zorunda olmak. (o zamanlar 80'li yıllara denk geliyor.) bugün ise öğrenci servisleri ile çocuklar neredeyse bir ilçeden diğer ilçeye taşınırken günde yaklaşık 1 saat havasız servislerin içinde mideleri bulanarak yolculuk ediyorlar. üstelik bir servet harcanıyor. saçmalıklar şekil değiştirerek devam ediyor.