ne kendi eyledi rahat, ne halka verdi huzur
yıkıldı gitti cihandan, dayansın ehli kubur.... şeklinde tarihi bir beyitte mevcuttur.
hikayesi de şöyledir.
eskilerin eskimez sözü: "men dakka dukka" ömrü başkalarının kuyusunu kazmakla geçen hâlet efendi kazdığı kuyuya düştü. o'nun başından geçenler de şöyleydi: mevlânâ hâlid bağdâdî hazretlerinin aleyhinde, pâdişah 2. mahmut'a yine fermanlar çıkartmak için uğraşırken pâdişâhın sert tepkisine tosladı:
-efendi! böyle âlim ve allah dostu zevâttan zarar gelmez. zinhar onlara ilişmeyesin. bu konuşmalar, mevlânâ hâlid bağdâdî'nin kulağına gidince, sultan 2. mahmut için duâ etmiş, hâlet efendi'yi de hz. mevlânâ'ya havâle etmişti. duâ hedefini buldu. hâlet efendi, mora isyânı sebebiyle konya'ya sürgüne gönderildi. arkadan îdam fermânı geldi. hz. mevlânâ cezâsını vermişti. ölümünün ardından şu beyit yazıldı hâlet efendi için:
ne kendi eyledi rahat, ne halka verdi huzur
yıkıldı gitti cihandan, dayansın ehli kubur....