nafak çocukken hafta sonlarımın geçtiği yerdir. pınara 100-150 mt. mesafede bağımız vardı şimid yolun altında galdı. ucundan accık bıraktılar yoldan pınara girmek istiyenler görüller mecburen bizim bağdan arta galanın önünden geçmek zorunda galıllar.
neyse ben bu nafak pınarının çok efsanesini dinledim.
mesela bu nafak pınarını görenner bililler mezar kimi eşilik. burey bi geline mezar dey eşmişler. sabahleyn gelmişlerkine gelin yok su caçmış gelinde getmiş nere gedikse artı.
bunun beki elli çeşit hakiyesi var annad annad bitmez işte evran yılanı gelmiş gızı yimiş.
gız halen punarın başında beklermiş. sevde oolannan evlenmemiş de filan fişmekan.
bi de annadıllardı gene neymiş de bu punarın yerinde evvel zaman bi ejderha kimi canavar neyi bir dene hayvan yaşarmış gene ucu bu evran yılanına geliy. bazıları beyle deyler. hz.ali gelmiş bunun gafasını kesmiş arı sili ondan sona oralıkdan bir punar gaynamış.
bu isim de baa galırsa arapcadan türeyik. nefeka hayvan yuvasıdır iki ucu olur yanı ön gapısı bi de arha gapısı. münafık da aynı kökden gelir çünkü onun da iki yüzü vardır malum. neyse... herhal bundan nafak deyikler bu pınara zira nafak pınarının da iki ucu var. biri bi başda biri öte başda.
az suyundan içmedik yorum. bi ara balık da vardı da sonadan gayboldu o balıklar nere gedikler bilmem. ne günnerdi yorum. allah sonumuzu heyrede...