kübban ekmekle ilgili bir anım var;
yeen güççükken fırında
daraba şeerdi olarak çalışırdım ve "hasan mahey" diye bir adam her akşam 6 kübban ekmek alırdı ve evine gederdi. o adamı yıllardır görürüm ve her görüşümde çalıştıgım daraba ve kübban ekmekler aklıma gelir.
şimdilerde ise yeğenime antep ağzı öğretirken kullandığım vazgeçilmez hanek;
-tekrarla furkan; "usta bizim balcan bişti mi?...yirmi kübban ekmek... nalet saa mamed!...mamet bu namet! "
*
6 yaşındaki yeğen "mamed, namet, kübban..." derken başlarda depresyona girer ve ağlar...
1 haftalık eğitim ve antep damarı sayesinde furkan artık "uçan bazlama lahabını almış ve selam vermek yerine "bahdeniz alak mı dayı?" diyerek içeri girmeye başlamıştır...
eğitim sürüyor...
ıyi ki varsın kübban ekmek!
(bkz:
antepli olmak ayrıcalıktır)