herkes jilllet gibi... sinekkkaydı... wax ve jöle saçlara boca edilmiş vaziyette...
ceketin etiketi henüz sökülmüştür... ayaklarda yeni ayakkabı tuhaflığı hissedilmektedir ara ara...
ve gelin arabası şoförü;
sanki hicazdan hacı kafilesini memlekete getiren otobüs kaptanı gururu ve öz güveni ile sert bi frenle kuaförün önüne park eder...
sadıç atılır hemen;
" ele bi yah basag aağam!"
o günden sonra sanki sesi ona bir daha gerek olmayacakmış gibi gırtlağını parçalarcasına "yah"ı devam ettirmektedir, yağız delikanlı...
belli ki kız evindekilerin kendi arasında ondan bahsetmesini ister gibi...
--------------------------------------
içerde ses duyulduğu an bir ürperiş, bir heyecan... o günün ne olduğu hatırlanır hemen...
hafiften tüyler dikenlenmektedir sesler geldikçe bekar kızlarda;
ufaktan bi nabızda artış, allık sürülmüş gibi yüzlere biraz yürüyen kan...
her "yah" sesinde içlerindeki coşku, kalplerindeki sevinç iyiden iyiye artmaktadır...
---------------------------------------
ve gelin hanım kuaförden çıkarken;
cebinde marlborolu sadıç bir kez daha "yeeaaah!!!!"....