yaşadığımız hayatta bir işimiz olması gerekirken, çalıştığımız işin yaşadığımız hayat olması zamanlarında söylerdim kendi kendime "bu evrenin yada tanırının bir gücü varsa bana hayat sıçraması bahşetsin"
heleki tek başınıza içinde eşya olmayan bir evde ve doğum gününüzde kimsenin aramaması son kalan paraya sadece bir 35 lik rakı etmesi, olduğu gibi içemeyeceğiniz için kral büfeciden borca su ve peynir istemek. rakıya verilen paranın son para olduğu bilen büfecinin durumu sorması. doğum gününüz olduğunu öğrenmesi ve 100 gram peyniri size doğum günü hediyesi gibi paketleyip vermesi (kurdaleli falan)
bir gün önce ise "tamam lan bu kızla evleneceğim" dediğiniz kız arkadaşınızın sizi "dokuzonbeş durumunu düzeltirsen tekrar görüşürüz" diyerek terketmesi.
nerden aklıam getirdiniz be arkadaş.