son zamanlara kadar pek olmayan hayattır, ki hala tam oturmamış hayattır
bu asosyalimin sebepleri arasında yer alacak hususlar
üniversitenin etkin olmaması
sosyal ve kültürel faaliyet olarak her anteplinin 1 kilo kuşbaşı ve mangal ile sanat yapma sevdası
okumaya giden gençlerin ıstanbul ankara ve ızmir gibi şehirleri tercih etmeleridir

ben anlamıyorum bu sosyal hayat ne demek..sosyallikten kasıt edilen şey nedir...sosyal olmak çevreyle değil insanla alakalı bişeydir bence,sen sosyal değilsen eğer bulunduğun şehir sosyalin kralı olsa ne yazar...herkesin kendi kültürüne, kendi yaşam çevresine,yaşam standartlarına göre iyi kötü bir sosyal çevresi ya da sosyal hayatı vardır zaten...sadece algılama şekillerinde farklılık göstermesi bir insanın yada şehrin sosyal hayatı olmadığı anlamına gelmemelidir.....anteplinin 1 kilo kuşbaşı etle mangal yapması inanın onlara feridun düzağaç konserine yada herhangi başka birinin konserine gitmekten daha çok zevk ve eğlence veriyordur,yada pahalı bir kafeye gidip sırf kahvenin adına cafe moca chocolate dedikleri için çok para vermekten,yada anlamadığı yada hoşlanmadığı ama sırf çevresindekiler gidiyor diye bir filme gitmekten yada vs vs vs.daha çok zevk veriyordur.okumaya giden ve oralarda kalmayı tercih eden istisnai gençler büyükşehirlerde kabak çiçeği gibi açılıyorlar diye (burda herkesi kastemiyorum kimse sakın üstüne alınmasın) sosyal oldukları anlamına gelmiyor.sosyal olmak isteyenler için antepte gerçekten çok güzel faliyetler ve etkinlikler gerçekleştiriliyor zaten,üstelik sosyal bir baskıda yok isteyen herkes gidip kendini sosyalleştirebilir ama en baştada dediğim gibi sosyal olmak insanın içinden gelmelidir....herkesin sosyallik anlayışı farklıdır,kimine göre sinemaya gitmek sosyalliktir,kimine göre tiyatroya,kimine göre bi cafeye gitmek,kimine göre market gezmek yada kimine göre mangal yapmak sosyalliktir.bunu küçümsemek yada yadırgamak çok saçmadır bence...bunun için ben antepte sosyal hayatın olmadığını asla kabul etmiyorum...içinden gelmediği için sosyal olamayan kimseler lütfen suçu antepte değilde birazcıkta kendilerinde arasınlar, inanın o zaman yaşadığınız ve kıymetini bilmediğiniz şehir size daha güzel görünecektir emin olun.

(bkz: antebe sahip çıkamamak)

(bkz: sosyal olamamislarin antepte sosyal aktivite yok diye antepi elestirmeleri)

globalleşen bir dünyanın belli standartları var sosyalleşmek bastırılmış duyguların dışa vurulması değildir.
sosyallik tabi ki kitap okumaktır, ama d&r gibi bir yerden kitap seçme şansı varken.
sosyallik bir yere gitmeden önce yarım saat boş vaktiniz varsa sırf canınız istedi diye belki bir kahve içmektir.
sosyallik alternatifdir, mangal tek düzeliktir alternatif sunulmamış birbirey onu "sosyallik" sanar. fakat hafta sonu bir hayvanat bahçesi görebilen birey derki
- a ne iyi yaptıkta geldik çoluk cocuk iyi vakit geçirdik. der

sosyalleşmek öyle zügürt tesellisi gibi deli gibi paralar harcamak küba purosu ile kahve içmek degildir.
arkadaş çevresi sosyalliktir arkadaş çevresi ile bir kafede bir iki saat sadece sohbet edebilmek, bunun yanında sosyalleşelim ögesi olarak görülen kahveyi içebilmektir.

sosyalleşmenin yani aslında iki türlüsü vardır toplu yapılan ve bireysel olarak yapılan tabi ki bunların ikisinde de aslolan insandır ki o ne kadar insansa o kadar yapıcı, o kadar yaratıcı olur.

tek başına güzel bir kitap okumak için d&r'a gidildigi gibi
ya da son beş sene içerisinde sayısı 1 den (yazı ile birden) 5'e çıkan toplu yada bireysel kullanılma imkanı sağlayan sinemadır.

ıstanbul, ızmir ve ankara'da okuyan aile ve çevre ezikliği altında yaşayan kabak çiçekleri ise konuşulması gereken konudur. adı üstü kabak tadı verir. her toplum içinde ezik vardır.

ama gel gelelim gene sosyaleşmeye ;
gaziantep'de sosyal etkinlikler var hiç yok değil oturmamış sadece bir perşembe günü tuğcan'da medeniyetler korosu varken ki pek dolu değilken aynı akşam üniversite şenlikleri var.

sıkınıtı katılımın azlığı daha çok olabilir mi
cevap olarak evet olabilir ise
demek ki öyle tamda düşünüldüğü gibi oturmamış

gel gelelim gidelim pazar günü dülük'e burç'a tamam o zaman sosyalleşme son radde de gaziantep ilinde.

dikkat edilirse sosyalleşme olarak olarak gaziantep'de yeteri kadar tiyatro yok bir bale olsa da gitsek. koskoca şehir bir tenor gelmedi gibi bir sıkıntım yok.

sıkıntım var olan kaynakların iyi kullanılması.

#29000' nolu entrye cevaben; (bkz: antebin sosyal hayatinin cokus hakiyesi)

valla bende anlameym aam bu sosyal hayat dedeeniz şeyden ney isteyseez yanı gosgoca melmeket yimek desen envai çeşit datlı desen envai çeşit tarihi yer desen büssürü sanayi desen türkiyede 1 numara beyle bi şeerde yaşeyp daha nası sosyal aktivite sosyal hayat yok deyseez ahıl sır erdiremeym ben amma bunların hepsinin sebebi arvadlar şura gedek bura gedek deyp duruylar anneym ben alırsıız uşaa devşee gavaklıg burc göynööz nere isteyse gederseez acı ben bunlardan haz almeym deyen varsa zeugmaya getsin galayı gezsin bunlar aktivite deemi ben yaşaadım şeeerden de sosyal hayatımdan da memnunum bilmeym artı

gaziantep life'dan takip edilebilen sosyal hayattır. *
sosyal hayatın oturmaması ile olmaması arasında ki devasa farkı kapatan bir yayındır,

turizm kaynaklarının iyi değerlendirilememesinden dolayı eksikliklerde olabilir bunlar. gallenin üstüne bir güzel cafe olsa pahalı pahalı adını bilmedigimiz kahveleri içsek manzaramız da damdan daha iyi olsa yeen hoş olur.*
sosyallik gibi göreceli bir kavram zaten tanımlanamaz iken bunun hayatı çok daha zor, ama bir durumun daha iyi daha işlevsel daha katma değerli olmasını istemek şehrin ciddi anlamda iyiliğini düşünmektir.

yoksa kimse kusura bakmasın evinde emmi teyze hala oturup dedikodu yapıp yemek yedikten sonra üstüne bir tepsi baklavayı afiyetle yemek ne kadar sosyalliktir. bu aynı baklavacıyı durmadan zengin etmekten başka birşey değildir.

altı gün eşşek gibi çalışılır, bir gün doyasıya sosyal olunur. anteplinin hayat felsefesi budur. aktivite planına baktığınızda görürsünüz ki o bir haftada yapılabilecek sosyallik* bir güne sığmıştır. antepli yeterince sosyaldir, sadece belli zaman aralığındaki bu aktiviteleri bir güne sığdırmıştır.

(bkz: kadim şehir gaziantep)

çalışıp çabalamak, yemek ve eş dost ziyareti. hafta sonları da sahre.
işte hayat bu...

akvitenin başı, ortası ve sonunun en az iki tanesi mutlaka yemek yemeği içerir.

(bkz: lormal)
gayet atraksiyonludur. tiyatrosu, sinemaları, müzeleri, lokantaları, restorantları, cafeleri, pub'ları orcinaldir. "yog ağam ben beğenmeym" deyen varsa dama çıksın.

onca etkinliği vardır ki, zaman ayırmakta insan güçlük çekebilmektedir..
hanı neyi var demeg, gözlerini gapadıb da eyleyken görmiye çalışmak, görememek değildir zere,bakmamakdır, eldeemiii, heee...
pazartesi tiyatro vardı gidemedim, salı sinema için aynısı, bugün konser vardı yine gidemedim..
ama bunların hepsi antepte vardı gitmey isteyenler için..
antep hayatın dolu yaşanabileceği bir yeşir, hayatını antepte dolu dolu yaşamak isdiyene...