bizim zamanımızda müdür "mikail yarar"dı . cezalandırma şekli ilginçti. iki kulak parmakların arasına alınır ve iyice öfelenirdi. olay bittikten sonra kulağın üzerine çaydanlık koysan kaynardı wallaa. biz de büyüdük, eğitimci olduk, çocukların gözlerine bakınca "haşarı" da olsalar "yaramaz" da, "sevgi" gördük "masumiyet" gördük. nasıl bir vicdan ve dünya görüşü vardı ki öylesine pervasız cezalar veriyordu, ne yapmıştık acaba? yaptıklarını "yüce yaradana" havale ediyorum. mehmet kın hocama selamlar, onun genç kuşağa olan güveni ve özgüven veren sözlerini yaşamım boyunca unutmayacağım.