tabiy bu annadacaklarım t.ö. (telefondan önce) devrine ait. "t.ö." devri dediğim de en fazla yirmi sene ha, eyle çok da evvel deel. telefon, internet filan olmadığından hemen hemen bütün eletişim süreçleri yüz yüze gerçekleşirdi o vahıtlar. esemes
* eycad edilmemişti; insanlar gendileri bizzat birer canlı mesaj olarak gidip gelirdi.
neyse, introyu gısa kesek de saded aplaya gelek:
usdanın ya da düvende çalışan halfelerden birinin avradı olan yenge tarpadanak düvene gelir. tarpadanak gelir amma eyle pattadanak da içeri giremez. memleketimizde bir avradın erkek galabalığının içine eyle gürp diye girmesi ayıptır. ta gaç-göç, haremlik selamlık dönemlerinden galma bir adetle, avrat gısmısı erkeklerin oldoo ortamlara girmez, giremez. erkeklernen dolu bir ortama, mesela, bir gaaveye, berber düvenine, triko atelyesine filan gelmişse içeri girmez, ya uzaktan gendini gösderip gonuşacağı her kimse onun dışarı gelmesini bekler ya da oralarda bi uşağa, ?acı yavrım, şu düvene gir de hökkeş usdayı çağır? der. yenge düvene niyen gelir? çoğu zaman para isdemek uçun gelir. ya alışverişe çıhıcıdır, ya hastaneye gidicidir ya da eve misafır gelmişdir ve evde ondarı layıhınca ağırlayacak yimeklik malzeme yokdur da onun uçun para ister. bir ihtimal de anasını göresemişdir, onu görmeye gidecekdir de izin isteyecekdir.
işte bu yenge düvenin etrafında bi şekilde göründöö ya da o haberci oğlan ?hökkeş usdayı çaareylar? dediği vahıt içerde ufag bir hareketlenme olur. başlar dışarı dooru çevrilir. hökkeş usda mevzuyu tahmin etmişdir. hem avradın düvene gelmesi pek hayra alamet deeldir hem de avradın esnafın içinde görünmesi canını sıhar. zatan işi gırıkdır ya da gafası ting ting etmekdedir. suratı batman kimi sallanır. singirlenir. secaatlenir. amma bi yandan da singirlendiğinden daha fazla singirlendiğini gösdermek isder. bu tavrıyla ?ben avrada göz açdırmam, yüz vermem, ona bahanın da gözünü oyarım? mesacı verir etrafa. yavaş yavaş dışarı çıhar, avradın üstüne dooru yerir. masimceez avrat bu sırada ezilir büzülür, diyeceeni en uygun biçimde nasıl ifade edeceeni düşünür. hökkeş usda yanına varır varmaz ?ne geziyn lan sen burda?? diyerekden önce bi peşinen zavırlar.
ondar orda gonuşa dursun, şindi biz gamarayı düvenin içine çevirek (gündüz ? iç mekân):
düvendeki halfeler, şeertler belli etmemeye çalışarakdan boyunlarını culluk gibi uzadıp yengeyi dikizler. zatan düvenin önünden günde üç beş avrad ancak geçmekdedir. oralıkda bi avradın görünmesi çölde bi pıngara rastlamak gadar olağanüsdü bişeydir. tabiy, bu arada hiç bişey olmamış kimi davranmaya da diggat ederler. suratlarına zorlama bi ciddiyet yerleşdirirler. kimileri birbirinin gulaana eğilip bişeyler fısıldar.
hökkeş usda yengeyle haneği fazla uzadmaz. çünkü avradın orada geçirdiği her saniye esnaf ve düvendekiler uçun bir dedigodu malzemesi dimekdir. avradı gönderip düvene döner. aynı secaat, aynı singir. bi cuvara yahar. şeerde, ?git şurdan bana bi çay söyle la? der.
hayat devam eder.