istanbullu oda arkadaşım boza getirmiş. hediyenin iyisi kötüsü olmaz da bir bardağını içene kadar öldüm.
hele bi de kız içerken bana bakıp: ''bunu evde yaptık, kaç saat uğraştık'' deyince gel de içme.
mademin dönmesi daha geçmemişken ''istediğin zaman alabilirsin dolaba koyuyorum kalanını, daha çok var, bol bol iç'' deyince kapını urguna yığılacak gibi oldum. bi daha töbe dedim.
(bkz:
gapının urguna yığılmak)