eyy yavaş sen yavaş. sabaeh bizim mahalleden geçmeycin mi.ben senin gadangı almazmıym(deplasmanda dayak yidiğimizde gullandıımız tehdid.ama gene de her ehdimale garşı yeterince uzaklaşdıktan sonra söylenir.yogsa 2.daaefa kötek yimek guvvatle muhdemeldir )
ya da sadece sataşılmış dayak yinmemişdir.bu defa erkekliğe bok sürmemek için sen de hafif yollu bi posda goyucun(eyi baghalım.bobanga ırahmed.helbed sen de bizim ordan geçersin)
- ya da tam efeyse" itsürüsü kimi alayıngız birden gelmeyin oolum.erkekgseez çüt çüt geling çaghallar."
moh çağırmak
ayrıca çocuklooumuzda"moh çağırmak"dediğimiz bir meydan okuma vardır.moh moh diyerek öteki mahallenin uşaklarını maça ya da dööşedmiye davat ederdik.bunun tam ne olduğunu bilmiyorum ama yıllar sonra zonguldak cıvarında çalışırken ağızdalaşı edenlerin,mahalle karılarının birbirine "mah mah" diyerek hakaret ettiğini kızdırdığını bunu duyan diğerinin hepden aklını sıçrattığını ağzının kefini saçaladıını gördüm.araştırıp sorduğumda bunun köpek çağırma ifadesi olduğunu dolayısıyla karşısındakini köpek yerine koyduğunu,açıkçası ona it dediğini belirttiler.yani şu tavıklara geh bili bili,eniklere geh gümülü gümülü,maniğe geh pis pis pis denmesi gibi bir çağırma ifadesiymiş.o zaman aklıma bizim yazı köyleri tarafında da ağız kavgasında "davara davara" diyerek karşıdakini çoban iti yerine koydukları aklıma geldi.ah güzel yurdum.her yerinin tabaeti aynı demekki