gencecik bir kızı; diz altı dar etekle,lüzumsuz yükseklikte pabuçları,gözlerinde yemyeşil koyu farı,sarıya kaçan sık röfleli saçları ve olmazsa olmaz düğünde nişanda ev görmede takılmış bütün altınları üstünde yanında yaşlıca bi antep arvadı ile görürsen bil ki yeni gelin.
herifcil olur...
gençliğin verdiği kuvvetle eyi küfte yoğurur...
her kadın organizasyonunda "ben yoğururum kele" çıkışlarıyla gaynanayı gururlandırır...
yediği küftelerin etkisiyle beş seneye kalmaz (antep dezzelerinin deyimiyle) tas gibi surat,löp gibi karın sahibi olur...
golundaki altınları altı ay sonra satıp beyaz şahin alınmasına yardımcı olur...
(aslında birçok yörenin gelin formatı böyledir amma anteptekinin aurası bi başka yooorum).
saç gafadan sarıya boyanır bi kere hatta kestirilir de şöyle 'la yoorum kestirikler de mi ney kızın saçını?' diye görümcesine sorulacak şekilde.
vücut üstündeki altın yerleşimi başka yerde yoktur.antep gelininin altınının sarısı bi başkadır ...
belli bir müddet görünür yerlerdeki hakimiyeti devam eder bu altın gurubunun!