bu başlık açılmazsa olmaz. çünkü antep?i antep yapan unsurlardan biridir demiryolu.
tcdd tarihine bakılınca antep?e demiryolu?nun geliş tarihinin çok eski olması gerektiğini düşünüyorum. şu meşhur ıstanbul bağdat hattının gelişi sırasında antep?e de demiryolu gelmiş olmalı. ama istasyon binası çok sonra 1955?te yapılmış. bunu, rahmetlik babaannem, benim hayal meyal anımsadığım, ?seni trenin penceresinden çekip almıştım? cümlesiyle başlayan ve her yaşlı kadının çene düşüklüğüyle sürekli anlattığı anıların arasından çıkartıyorum. ?sen doğduğun sene yapıldıydı? derdi. babaannemden bağımsız olarak annem de aynı şeyi söyler. bu konunun antep?te yaşayanlarca tahkik edilmesi uygun olacaktır.
önce tren istasyonu önü, şimdiki adını bilmiyorum, ama eski adıyla ıstasyon meydanı. burası şimdiki gibi avuç içi kadar değil, beş ila altı bin kişiyi alabilen büyük bir meydandı. seçimler için olanları dahil olmak üzere tüm mitingler bu alanda yapılırdı. benim hatırladığım ilk miting 1963 kıbrıs mitingidir. pek çok kişinin bu da kim ola dediği, antep?te de adına bir mahalle ve bir okul olan cengiz topel, 1963 yılında kıbrıs?ta şehit düşmüş olan bir hava kuvvetleri subayıdır. rumlar uçağını düşürmüş, esir ettikleri pilotu öldürmüşlerdi.
tren istasyonu iki ana hat ve bir yığın tali hattan oluşurdu. ıstasyonun ötesi bomboştu. yerleşim yoktu. ıstasyonun sağ ilerisinde antep?e gelmiş lokomotiflerin yönünü ters çevirmeye yarayan büyük bir dairesel platform vardı. dönen platformda lokomotifle birlikte, artık çalışanların kovmaktan bıktığı bir dolu çocuk olurdu. bir oyun yeriydi yani istasyon. oyunlardan biri de rayların üzerine demir para, gazoz kapağı gibi küçük metal parçalar koymak ve trenin geçmesini beklemekti. tren geçtikten sonra parçalar alınır ve ne kadar genişlediğine bakılırdı. boş yük vagonları, çalışmayan lokomotifler hep oyun yeriydi.
ıstasyon sadece çocuklar için değil büyükler için de bir dinlenme mekanıydı. yolun refüjünde sahre yapan antep?in adamı, istasyonu da kısa süre içinde sahre yerine çevirmişti. bu aşağı yukarı 1965?e kadar sürdü, sonra yasaklandı.
antep?e gelen tüm trenler buharlı trendi. ya da kara tren. o günlerde trenlerde mevki vardı. birinci mevki, ikinci mevki, üçüncü mevki ve yataklı? ıki tip tren vardı ayrıca, ekspres ve posta treni diye. posta treniyle bir yerden bir yere gitmek bir haftanızı da alabilirdi. kimin acelesi var sonuçta değil mi? ekspres, hatırladığım kadarıyla halen de çalışan toros ekspresi?ydi. haftada üç gün batıya sefer yapardı.
tren antep?ten sabah saat yedi civarında yola çıkar, narlı ıstasyonu?na kadar tek lokomotifle gider, narlı?da önüne bir lokomotif daha takılarak geçmenin yarım saat sürdüğü ayran tüneli?nin de bulunduğu gavur dağları?nın altından geçerek akşam saat dört gibi adana?ya varırdı. adana?da buharlı lokomotifler bırakılır, dizel lokomotif takılır, bu şekilde hızlanan tren, ertesi sabah saat on gibi ankara?ya varırdı.
başlık altı tümcemize geri dönersek, tren yolunun antep?in hayatına girmesiyle antep?in ve anteplinin ufku değişmiştir diyebiliyorum. halı ve özellikle hakiki kilim başta olmak üzere tekstil ürünleri, her tür sebze meyve üretiminin pazarı, artık antep ve çevresindeki birkaç il olmaktan çıkıvermiştir. zaten çalışkan ve hayatı seven insanlardan oluşan antepli ürünlerini artık rahatça en fazla bir hafta içinde hem de ucuz fiyata türkiye pazarına sunmaya başlamıştır. bunun sonunda da belli bir zenginlik oluşmuştur doğal olarak.
diğer ekonomik faktörler de vardır mutlak surette. ama antep?in antep olmasında demiryolu en azından başlangıç ivmesini vermiştir.
bugünkü durumu ise ne yazık içler acısıdır.