antep avratlarının şehirler arası otobüs takıntıları

otobüse binerken tam vedalaşma anında herşeyi birilerine emanet ederler. kolileri muavine, yanındaki eşyaları başüstündeki raflara yerleştirirken yanında oturana, geride kalanları önce allah'a sonra birbirlerine, evi komşulara, gendini de kaptana *...
tam yola çıkacakken(otobüse binip koltuğa oturduğu anda) evdeki ocağı açık bırakıp bırakmadığı ,ütüyü fişten çekip çekmediği,muslukları kapatıp kapamadığı ,pencereyi kapıyı açık bırakıp bırakmadığı aklına gelir,üstelik hepsinide evden çıkarken en az 30 kere kontrol etmiştir..yani ev emniyete alınmıştır ama antep avradı vesveselidir aklına gelen bütün felaketleri sıralamaya başlar.bütün yol boyunca ''hayvah ben nederim,bohumu dökerim'' sözleriyle kendini ve yanındakileri yer bitirir,yolculuğu kendinede yanındakilerede zindan eder.acıktığı zaman yanına aldığı lahmacunları ,şekerli lor böreklerini yer,kokusu gider bi yerleri şişer diyede bütün otobüse ikram eder.sürekli yiyip içtiği için molaya çok sık ihtiyaç duyar.muavinden istekleri bitmez ''acı olum baa su ver acı çay ver vs vs.''sürekli soru sorar ,ne zaman mola vericez,kaç saat kaldı,ne zaman varıcaz gibi sorularla bunaltır adamcağızı,hele birde şöförün arkasına oturduysa şöför yanmıştır,al bacım sen kullan dedirtene kadar konuşur adamın arkasından.antep avradıyla yolculuk yapmak zordur velhasılkelam.
pozantıda her tesiste mevcut çeşmenin suyunu şifalı beller, pet şişeye doldurur, sanki hacdan getirmiş gibi ikram eder.
mola verildiğinde eskiden paralı olan tuvaletlerde tuvaletçiyle pazarlık eder. "10 yerine 5 alsan olmiy mi, ben girmesem boş oturuydun"
tesislerde yemek yemez, yanında mutlaka yolluk vardır. (yumurta dürümü, lahmacun, pendir-ekmek)
yolculuğun 10. dakikasında ayaa top olur, ayakkabıyı çıkarır.
sanki çölde deveyle gider, habire muavinden su ister.
ağlayan bebeğe sokranır, kendi bebeği ağlıyorsa sokrananlara sokranır.
uşağını koridora yere yatırır, kendi ayağını uzatır yatar.
yaz günü veya kış günü farketmez, sırtında hırkası kesin vardır.
yaşlı ise öyle bir dua okur ki, sanki otobüsü tekerler değil, melekler taşır.
gideceği şehire 40 km kala muavini sıkıştırmaya başlar. "oğlum unutma ha, uşaklar beni haremden alıcı, acı geçme beni unutup"
uçaglar ucuzudı şimdik asıl gırgır şamata otobıslar yerıie uçaklarda var...
dah dün aaşam yaşadım.
yaşlı antep avradı deyzem, angara uçağında koltuğa oturmaya çalışıyhan herifine dert yaniy:

- beee kele anam gıran girsin bu ney beyle. götümüz başımız bilem sıgmiy... ayahlarımız araya girmiy.... bu nasil mekine beyle..? ben şindik nasıl oturucum

mekine = uçak

(bkz: götümüz başımız sığmıy)
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort