pozantıda her tesiste mevcut çeşmenin suyunu şifalı beller, pet şişeye doldurur, sanki hacdan getirmiş gibi ikram eder.
mola verildiğinde eskiden paralı olan tuvaletlerde tuvaletçiyle pazarlık eder. "10 yerine 5 alsan olmiy mi, ben girmesem boş oturuydun"
tesislerde yemek yemez, yanında mutlaka yolluk vardır. (yumurta dürümü, lahmacun, pendir-ekmek)
yolculuğun 10. dakikasında ayaa top olur, ayakkabıyı çıkarır.
sanki çölde deveyle gider, habire muavinden su ister.
ağlayan bebeğe sokranır, kendi bebeği ağlıyorsa sokrananlara sokranır.
uşağını koridora yere yatırır, kendi ayağını uzatır yatar.
yaz günü veya kış günü farketmez, sırtında hırkası kesin vardır.
yaşlı ise öyle bir dua okur ki, sanki otobüsü tekerler değil, melekler taşır.
gideceği şehire 40 km kala muavini sıkıştırmaya başlar. "oğlum unutma ha, uşaklar beni haremden alıcı, acı geçme beni unutup"