valla ehliyeti onsekizimde alana kadar direksiyona oturtmadi beni babam. gerci sonra da oturtmadi. b.k var kiymetli arabanizda, dort yasima gelince kulhuvallahiyi nasil ogrettiyseniz, onsekizimde de ogreteceksiniz araba kullanmayi. ellibin kere dedim, «baba bi tek sen biliyorsun, olmuyor, ya zor birdurumda kalsak, benim kullanmam icap etse? perisan olmaz miyiz, nevar aci talime gotursen». yok. olmadi, olamadi...
ha nooldu, okul bitti, girdim maasli bi ise, para gani, sirket arabasi emrimde, sofor tuttum bes derste ustasi oldum.
evlendigimde rahmetli babam ilk arabami hediye etmisti... gul gibi baktim, iyi kullandim.
simdi, park da ederim, otobanda da giderim. aynalari mukemmel kullanirim. yol veririm, yokusta sifir kaydiririm, yarim debriyaj bilmeyen, el freniyle kalkan coooook erkek gordum.
telefonu kulaklikla kullanirim, yol veririm, sinyal veririm, selam veririm.
makasa girmem, radara girmem, edsye, emniyet seridine hic girmem.
kemerimi takarim, gunes gozlugumu takarim, cocuklarimi arka koltuga, cocuk koltuguna oturturum.
bircok erkek soforden kat kat iyi uyarim kurallara.
hayko cepkin hoykurder cd playerde..
arabalari kadinlar icat etse, kendi mantigimiza gore sekillendirirdik. hala at arabasi gibi onde iki koltuk var, bi inovasyonla arabalari mukemmellestiremiyorlar...