zengin ağa

zengin bir seyyar satıcıdır.asıl adı mustafadır.mısır kebabı(darı) sattığı celile göğüş tarafından rivayet edilir ömer asım aksoy'a (ö.a.aksoy gaziantep ağzı-1 sf 354) ellibeş yaşlarındadır manilerini okurken.şimdilerde ise onu aratmıyan biri antep sokaklarında dolaşmaktadır: memik bahçecioğlu
http://www.ntvmsnbc.com/modules/habervideo/video.asp?catıd=22&cbvideo=3313&cbquality=1
neyse,zenginin manileri söyledir:
havla darıy seçin alın sıc'aken alın arhadaş!firik darıy seçin alın !südünen mi suvardın bu darıy herif!sapından bal damley!yetmiş yaşınd'ahı g'arilerde yiy yoorum! iki yaşınd'ahı uş'aklar da yiy!zengin nerde galdı deyler! öleyn oldu d'a gelmedi deyler!gözümüz yolda galdı deyler.avradın dört ola b'akcacı!galmadı ha! ireyz bile beendi ,sebaaleyn yimuruşluk aldı!
zengin kışında duzluca satarmış,nohutun üzerine duz serpilerek yindiği için adı duzlucadır.buyurola zengin ağanın duzluca manileri;
duzluca tezeyken alıng! h'avla kimi 'arhadaş! firik pilov yiyenner! dohuzan yaşındahı g'arilerde yiy! gaynanasını görmeye gedenlerde alıy! aman zengin bu kar saa h'alal deeyler! tohtur h'amit de yiy! s'at sekiz de gel ona galma dey! bu kar saa h'alal dey!
halil birecikligil'in gaziantep dergisindeki suburcu'nun renkli simalarından yazısından alıntıdır:

55-60 cm. çapında tahtadan yapılmış bir ölbe içinde kemik suyunda kaynatılmış duzlucayı ballandıra ballandıra öyle bir satışa sunardı ki; çocukluğumda bu adamın çok önemli bir iş yaptığını düşünürdüm. duzlucacı zengin ağa ufak tefek, zayıf, siyah şalvarlı, yakasız gömleği ve avcı yeleği koyu renk şapkası 70 yaşlarında tipik bir antepliydi. kucağında taşıdığı ölbesiyle, aynı sözcükleri birbiri ardına teklemeden sıralardı: "havla kimi duzluca, bu zanaat saa halal olsun deyler. doksanlık dişi olmıyanlar bile bundan yiyler. yetişen alıy, yetişemiyene galmey. dokdur hamit de yiy bu duzlucadan: gadan gede zengin, nası yapıyn sen duzluceyy dey" diye teraneler değişik söylemlerde devam eder giderdi. hiç erkek çocuğunun olmadığı ve 7 tane kızının olduğu söylenirdi. eski belediye civarı, gaziler caddesi, keyvan hamamı yanında, cumhuriyet ilkokulu yanında ve nacar çarşısı civarında gezer, yorulunca karatarla camisi'nin önünde oturarak satışını yapardı. tütünü sarar, ara bir de cebinde taşıdığı küçük bir şişeden de bir şeyler içerdi...
nohutçu zengin ammi gaynamış nohut satarken (doktur hamit bey) doktor hamit uras'da yiy bu maldan deyni baarıp gendi gafgasına göre reklam yaparmış.
o zamanlar bu reklam anonsu merhum doktur hamit uras'ın gulaana gedinçi bi gün zengin ağa'yı çaarıp

-la zengin, ben senin nohudunu ne zaman yidim. ver bahıym, bağırdığın günlere ait olan hahımı demiş.
antepli öğretmen celile göğüş'ün hatıratından alınmış zenğin ağa'nın duzluca satarken söylediği sözler.

duzluca tezeyken alın
havla kimi ærhadaş
firik pilov yiyenner
dohuzan yaşındæhı gariler de yiyy
gaynanasını görmiye gedennerde alıyy
aman zengin bu kar saa halal deyler
tohdur hamit de yiyy
saæt sekizde gelene galmey deyy
bu kar saa halal deyy.
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort