....
mamet alberto,sabah gireceği sınav için uyumama kararı almıştı.
"sabaha kadar genel bir tekrar yaparım,sonra da sınava girerim,gelince de ağşamaça yatarım" dey düşünmüştü gendi gendine.bu gararı almasında onu her şartta uyandıran anasının o gün evde olmayışı etkili olmuştu.çünkü biliydi,yeriñ dibine de girse anası onu mæhakak uyandırır ve sınava salardı.bunu daha evelki deneyimlerinden de biliydi
mamet alberto.güccük bir uşakken,ohul mohul umurunda deelken,ilkohul sıralarında saçma espriler yapiyken haddinden fazla deneyimleyikti bunu.
"garnım argiydi,geç uyumuştum,başım argiydı" bahaneleriyle ohula gelmeyen arhadaşlarına her zaman gıpta ile bahardı; fahat bu arhadaşlarının analarına da hayret ederdi.çünkü gendi anası,ölüm döşşeende olmadığı her zaman onu ohula salardı.hatta bir keresinde
mamet alberto'nuñ ayak baş parmaa çıkmasına,ayağının ayakkabıya girmemesine,bu sebeple yürüyememesine ve dışarda inanılmaz bir gar yağmasına rağmen; eline odundan bozma bir baston verip,arızalı ayaana da lastik terlik geçirip ohula salmıştı.eğitim,antep avradı için her şeydi ve
mamet alberto'nuñ anası tam bir antep arvadıydı.iş bu olayda mamet alberto eklem çıkmasını ve çekiciyle tanışmayı da deneyimleyikti.
"ezan ohunsun da gedim çayı goyim barim,
adıbelli" dey geçirdi içinden
mamet alberto.gomşunuñ gereksiz horuzunuñ ötüşünden sabah ezanına yarım saat kaldığını anlayabiliydi.bunu da dafelerce deneyimleyikti."gözüm gamaştı la" diyerek kitabı bıraktı.
alamanya'da yaşayan guzeni odanın gapısını hızlıca açtı ve içeri girdi.
"neydiyñ la?daha yatmadıñ mı?" diye sordu
mamet alberto'ya.
mamet alberto biraz afalladı amma bozuntuya vermedi.
"hoşgeldin rafık.neydiyñ?nasoluy?aha ben de ders çalışıydım yav.saat dohuzda sınav var."
"hee,eyiymiş.la kæk ta birez gezek acı.
antep'i özledim ben."
"deezem gil nerde?"
"evdeler yav.ağşama gelirler onlar da.ben seni görim diye erceden geldim."
"eyimiş rafık.aha üstümü geyim de gedek...araba var mı?"
--
---
----
bahar havası galaaltı'na çok yahışmıştı.esnaf kæn ağlamıyor,aksine gülüyordu.etraf cıvıl cıvıldı.müştereler başire yaparken,turist kafileleri ardı ardına fotoğraflar çekiylerdi.
"rafık aha buralık ta müze.gap gacak goyuklar işte gelen geçen bilamıd bahiy" diyerek rehberlik hizmetine giriş yaptı mamet alberto.
"şo
don gazanı mı?"
"he.."
"
antep böyüyük aaam.gurbanım valla.
alamanya'nıñ içine sıçiym bes."
.............
"yani bu yolları sonradan yaptılar işte rafık.buralık hep hederdi.şimdi bal dök yala."
"
alamanya'da da eyle.."
"yav işte belediye çalışiyor burda.halal ossun,eyi turist çektiler adamlar..."
mamet alberto,gulaana çalınan cöp telefonu sesiyle irkildi.telefonu pek çalmazdı,pek arayanı olmazdı.arayan yabancı olduğu zaman da gendisi açmazdı.guzeni gonuşmıya devam ederken "rafık hele bi dægga" diyerek cep telefonuna davrandı.
"
güccükkeçeci arey."
"allah allah.bu sæatte niye arasıñ beni bu adam?"
"alovvv..."
...."usda neydiy yav?keçeci ben."
"buyur usda.aha dolaniyk yav,bizim guzen gelik te
alamanya'dan..."
..."yav saa iajsldakjsldakhsdlakhsdhk"
"ney?"
..."yav ilaskhjdalkhdialkhsdiakh"
"ağnamadım.."
..."
mamedhalfe,sen,ben,mito lahksldkahşlkdhalksh"
"usda buralık yeen sesli.bi dægga" diyerek sakin bir yere geçti
mamet alberto.konuşulanları daha iyi anlamak için de diğer eliyle boş kulağını kapattı.şimdi tam duyuydu.
"evet usda seni diyneym" dedi uzandığı yerden doğrularak...
doğrulmasına yeen şaşırdı.zaten doğruydu ki.galaaltında dolaniydı daha saniyeler öncesinde.gözlerini alan lombanın etkisinden gözlerini gısarak bir anlığına gurtuldu.bir eli gulaanda,hala gonuşulanları anlamıya çalışıydı.yavaş yavaş gözlerini açtı.açtı ve yanında duran cöp telefonunu gördü...bir eli gonuşulanları daha iyi duyabilmek için boş gulaanda amma,esas ötee gulaanıñ boş oldoonu gördüü naal yerinden sıçıradı.cöp telefonu yanında duruydu ve gapalıydı.birden guzeni geldi æglına."layn" dey seslendi.garşılık veren bulamadı.
mamet alberto neler olduğunu anlamıya çalışıydı.sözlük ekibinin gendini keklemiye çalıştığını falan düşündü; fahat gendini keklemiş olsalardı,
alamanya'daki guzenini nası getiricilerdi?
................
mamet alberto sırtının argısından yataanda olduunu anlamıştı."yarebbi töbe" diyerek dorguldu yattıı yerden...saati gontrol etmek amacıyla telefonu açtı.obaaav,saat sekiz oluktu ve sınava geç galmak üzereydi."aha bohu yidim" diyerek yataandan fırladı....
mamet alberto'nuñ ohula devamlılık deneyimleri ve dün ağşamdan sınava kækmak için şartlanan beyni ona güccük
* bir oyun oynamıştı.bütün bunlar bir yangılsameydi.sah kimi olmuştu her şey.aslında
alamanya'daki guzeninin içeri girmesiyle anlamalıydı durumu; fahat onu ağnayamayacak gader uyhusuz ve yorgun olduğundan direk uyhuya dalıktı.anasının kilometrelerce öteden yaptığı yüzlerce telefon aramasına ve alarma rağmen uyuya galması,beynini beyle bir üçkaatçılaa itmişti.anasının telepatik dürtmeleri ve "kæk,geç galdıñ" mesajları üzerine beyni hærekete geçirikti.ve bu oyunda
eşkili ufak sözlüğü gullanıktı.işte kilit nokta buradeydi...