bu tüketim şekli özellikle sütlü yapan avradlar tarafından sıklıkla kullanılır.
efendim şöyleki; gaziantepli orta yaşın üstündeki hanımlar (bkz:
avrad) sütlü yapmaktan vazgeçemezler. zira bu kültür taa nenesinin genç kızlığından beri devam etmektedir. ama gelin görün ki genç neslin kültür dejenarosyonuna uğraması (bkz:
itin atın bohunu ye) sonucu artık antep yemeklerinde kebap ve birkaç şanslı sulu yemek dışında (bkz:
eskili ufak köfte)(bkz:
yuvalama) popülerlik ve dolayısıyla beğeni ve tüketim fazlasıyla azalmıştır. işte bu noktada benzer bir kaderi paylaşmakta olan modası geçmiş(!) sütlü için içine baklava ezmek
sütlüye baklava gatmak taktiği sütlü tüketimini ziyadesiyle artırır.
teoriden pratiğe geçersek;
bayramda önünüze bir tabak ikram gelir. tabi baklavalar bir başka şekilde duruyor orada; beni ye beni ye! çığlıkları. tam siz davranacakken teyzenin akıl dolu uyarısı;
-hele den yiyin oğlum. aha sütlü yaptım içine baklava gatında yeen.
siz içinizden baklavaları zaten yiyecektim sütlü de nereden çıktı diye düşünürsünüz ama nafile. artık iki seçenk kalıyor ya;
-teyze daha bir önceki yerde çok yedik, ben sade çay içeceğim ayagına yatmak
ki uygulaması çok zor, inanılmaz bir defans taktiği istiyor, ya da;
-taam ziyan olacağına kötü karın yırtılsın mantığından hareketle ikisini de tüketme
şimdi anteple çok haşır neşir olmayanların akıllarına gelebilir; yahu niye sadece baklavaları yemiyor diye? ben de derim ki
-la yorum ayip ayip. heç mi küşüm yok sende???