toplu olarak ödenmesi gereken bir meblağı azar azar, eme seme yaramayacak şekilde ödemek..

-selam aleykim mamet çavış..
-ooo, aleykim selaam, aleykim selam duran usta, nerdesin yav, görünmeyn, heyir mi?
-yog ammi yav, acı gafamı dinleydim..
-hee, pekey aam o zaman.. çay içen deel mi, la hurşit, gaça gaça get de gahveci apdodan iki çay söyle bize..
-mamet ammi, aa şu parey da gaynanam saldı, borcu mu varmış saa neymiş?
-gaynanan maynanan amma heç borçlarına saap deeller, 2 ay olucu nerdeyse, sovan samsak parası ettiler paramı yav..
-ne biliym yoorum, eyi olur zaar..

(bkz: eme yaramak)

(bkz: samsak)

(bkz: anang samsak boban sovan)
(bkz: anang samsak boban sovan sen de bahdeniz oğlu bahdenizsin)

leblebi çekirdek parası etmek

-anam gayınımgile işleri görülsün dey 1000 kaat verdiydik 2 sene evvel daa yeni yeni ödüyler, o da üç üç beş beş,gan gusasıcalar leblebi çekirdek parası ettiler kele paramızı .