yazıda belirtilen araştırmacı özellikleri bütün santçılar için geçerlidir.. hangi sanat dalıyla uğraşıyorsanız uğraşın, herşeyden evvel gözlemci olmalısınız.. duyarlı olmalısınız, ki, bişeylerin gerekçeli "olur yada olmaz"larını ifade edebilesiniz.. ve tabiki, başkaları buna ne derse desin, bi nebze de "uğraştığınız sanat dalının şövenisti" olmalısınız.. aksi halde, hele bir de bir maddi çıkar (para, makam vs) yok ise, bu işi yapmak zul olur.. bunun beklentisi ile yapan da bir süre sonra yılar gider.. tabiki gönüllük esastır, fakat gönüllülüğün de kafi gelmediği durumlar olur, ki işte orda devreye sorumluluk bilinci girer.. o sorumluluk bilinci sizi "sorumlu gönüllü" haline getirir, ki yazıda anlatılan özellikleriniz de varsa sizin o sanat dalında ustalaşmanız ve işaret parmağıyla gösterilen bir konuma gelmeniz çok da zor değildir.. bu noktada önemli olan ise, bu gösterilme olayını sindirebilmek, toplumun ve bilimum etik değerin (iman, ahlak, vatannseverlik vb) işaret ettiği şekilde bu gönüllü vazifeyi yürütebilmek gerekir.. ez cümle
bu iş her bobayiidin harcı deeldir... bizler amatörce uğraş vermekteyiz, hali hazırda bir espri de olsa antep dili ve kültürü üzerine ciddi anlamda akademik çalışma yapmak gerekir..
*
burada "sanat" kelimesini tercih etme nedenim ise, insan varlığı ile ilgili her türlü emeğin kanımca sanatsal boyutunun ziyadesiyle var olması, ve bu boyutun kıymetinin bilinmesi gerektiği, kıymetinin bilinmemesi durumunda sadece dil ve kültür değil, varlığın da kaybolacağı gerçeğidir.. bir yemeni ustasının yemenisi, bir kilimcinin kilimi, bakırcının bakır tasarımları veya antep işi oda takımı ile iki satır güzel kurulmuş antepçe bir cümlenin, birkaç cümleyle özetlenmiş antep'e has bir eylemin herhangi farkı yoktur.. güzeldir.. özeldir.. takdir edilmelidir.. özenle saklanmalıdır.. fakat heybetle de sergilenmelidir..
* * * *