(alıntı: www.itiraf.com)

cakcakıyı arıyorum
sinirimi bozan bir olayla ilgili konuşurken beni dinleyen has antepli arkadaşım "amaaan sen de, değirmen gitmiş cakcakısını mı arıyorsun?" dedi. ben de "doğru söylüyorsun" dedim ama "bu cakcakı ne?" diye soramadım ya.

antepliyseniz...
eğer bir kelime oyununda 'a-l-n-e-t'harfleriyle lanet yerine nalet kelimesini yazıyorsanız ve ıslarla kabul edilmesini bekliyorsanız evet siz de anteplisiniz. tebrikler.

kuruyemiş
gaziantep-fener maçını 5 yaşındaki oğlumun da bulunduğu bir arkadaş grubu içerisinde seyrediyoruz. evde fazla futbol muhabbeti dönmediğinden oğlum sadece 3 büyük takımı biliyor. maç süresince tekrar tekrar soruyor karşı takımı ve ben her seferinde "antep ya da gaziantep" diye cevap veriyorum. ertesi sabah uyandığında tekrar soruyor: "baba, dünkü maçı kim kazandı; fıstıklı takım mı?"


ekmek yoksa...
evde bir arkadaşın memleketinden dönerken, hediye olarak getirdiği 1kg antep fıstığından başka yiyecek hiçbir şey yok. "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler." sözünün hangi şartlar altında doğduğunu artık daha iyi anlıyorum.

antep
sladkiy_babnik'e atfen; eğer sizin kuzenleriniz parkta tahteravalli yerine 'höngülühöç'e, kaydırak yerine 'sipancak'a salıncak yerine 'sallangaç'a biniyorsa, antep'e hoşgelmişseniz ağam.

başlıksız
sonunda ben de yakaladım! yabancı damat dizisinde yunanlı anna sevgilisini arıyor. telefona başkası cevap veriyor ve "antep, antep in turkey" diyor. ama ne hikmetse elin yunanlısı, "gaziantep? where is gaziantep?" diyor. antep'in yerini bilmiyor ama başında gazi ünvanı olduğunu biliyor. bizden kaçmaz.

başlıksız
vizontele tuuba'da otobüsün şehre geldiği sahnede, arkasında g. antep, ş. urfa yazıyor. o zamanlar sadece antep "gazi" unvanına sahipti. (atatürk tarafından verilmiştir.) urfa 1980'den sonra "şanlı" unvanını aldı.